3 Eylül 2012 Pazartesi

İlk Gün

Yeni yaşın ilk günü temiz bir sayfa gibidir. Üstelik hafta başına gelmişse pazartesinin verdiği bir sıfırdan başlama efekti daha güçlüdür.

Lakin benim için hiç öyle olmadı. Haftanın ilk günü genelde yeni bir başlangıç gibi geliyor bana. Ev için özellikle yeni bir başlangıç olduğu gerçek. Sabah ilk iş çarşaflar değişir. Yeni yatak mis gibi akşam yatmayı bekler sakince. Sonra ev tozdan kirden arındırılır. Gıcır parkelerde çıplak ayak dolaşmak daha keyiflidir. Ev yeni hafta için makyaj tazelemiştir.

Gel gelelim kişisel olarak kendim için ruhi bir makyaj yapmadığım aşikar. Dün neyse bugünde o! Üstelik nedense bugün içimde sıkıntı vardı. Gerçi dün gece güzel bir rüya gördüm ;)


Dün geceki rüya Tanrımın bana doğum günü hediyesiydi. Teşekkürler ;)
İşte yinede sıkıcı bir gündü bugün. Yeni yaşımın ilk günü pazartesi olduğu için sıkıcı olabilir mi?

Neyse, benim kendime aldığım doğum günü hediyesi, Ferhan Şensoy'un nihayet 12 sene sonra çıkan devam kitabıydı.
İlk kitap Kalemimin Sapını Gülle Donattım olup, defalarca okunmaktan sayfaları sararmıştı. Kim bilir bu kitabın sayfaları ne zaman sararacak?

Memo'nun hediyesi, müzik dinleyemiyorum evde radyo bile yok dediğim için masa üstüne konulan alarmlı bir radyo oldu.

Banu'nun hediyesi en şekeriydi :) Fakat ben yarım akıllı olduğumdan hediyemi dün annemde unuttum :( Fotoğraftaki gibi ama rengi kırmızı.



Birazdan gidip yeni yaşım şerefine aldığım beyaz şarabımdan bir bardak doldurup, Anthony Bourdain'i izliycem.

Böyle işte.

34. Eylül

Bitti. Bakalım diğer Eylüller neler getirecek...

İyi ki doğdum ben.
( 생일 축하 )