28 Eylül 2015 Pazartesi

Okulun İlk Günü



    


Ege için bugün bir ilkti. Oğlum ana sınıfına başladı. İlk hafta bir saatlik ders görecekler. Okul sabah 8:30' da başlıyor ve çokta popüler bir öğretmenin sınıfına denk düştü. İnşallah tüm okul hayatında iyi öğretmenlerle bir araya gelebilir ve tabi güzel arkadaşlıklar kurabilir.

Bugün Egeye kaldığı süre az geldi okuldan gelmek istemedi.
Umarım bu hevesi her daim devam eder.
Çok heyecanlı güzel şeyler bunlar. Bakalım ilerleyen günler nasıl olacak ?

















10 Eylül 2015 Perşembe

Ege ve Problemler

Tam sekiz gün önce doğum günümün olduğu gün, konuşma terapistinde randevumuz vardı. Problemin sebebi, çocuğumuz konuşamıyordu! Akranlarından çok gerideydi ve son on gündür iyi konuşamıyorum diyerek hepten konuşmaz olup bizi iyice endişelendirmişti. Önlem olarak televizyona sınır koyduk, daha çok birebir faaliyetlere ağırlık verdik ve randevu gününü bekledik.
Ben böyle yerlerde çok huzursuz oluyorum. Derdimi düzgün anlatamıyor ve istemeden bana denileni kabul eder bir halde memnuniyetsiz bir durumla karşılaşıyorum.
Randevu saatini beklerken başka çocukları izleme şansızım oldu ve bize göre Egenin gayet iyi olduğunu hissettik. Derken psikolog biraz Egenin hallerini gözlemledi ve uzatmayalım sonuç olarak çocuğunuzun konuşması yaşıtlarının çok gerisinde dedi. Konuşmasını hiç anlamadığını bazı seslerin geriden geldiğini çıkaramadığını ve bundan sebep uzun cümleler kurmadığını anlattı.
Bom bok olduk doğal olarak! Geç kalmışsınız dendi. Fakat Egenin odaya girdiğinden beri hareket halinde olduğunu bu çocukla masa başında 1 saat konuşma terapisi yapılamayacağını, velakin biraz yontulup adam edilirse ki, bu ışık onda mevcuttu! arkasından konuşma terapisine geçilebileceğini ve başarıyla sonuçlanacağını söyledi. Bu halde ana okuluna bile gidemez, gitse de mutlu olamaz dedi. Moraller sıfır sonraki randevu için çocuk doktoruna gittik çünkü nezleydi. Durumu ona da söyledik ama o bize bu kadar vahim şeyler söylemedi. Tersine okulun ona çok iyi geleceğinden bahsetti. Önce çocuk psikiyatrı görse daha iyi olur dedi. Böylece pazartesi günü için psikiyatri randevusu aldık.

Böylece yeni bir sorun kapısından geçmiş olduk. Psikiyatri uzmanına konuşma problemini ve geçen hafta anlatılanları söyledik. Böyle yerlerin insanları yanlış yönlendirdiğini ve gitmememiz gerektiğini söyledi. Çocuğun konuşmasını düzeltmememiz gerektiğini, yanlış söylüyorsun bak böyle diyerek onu düzeltmemizin hata olduğunu söyledi. Onu konuşmaya teşvik etmemiz gerektiğini, anlamadım bir daha söyler misin? gibi soru cümleleriyle konuşmasını sağlamamızı, sinirlenmeye başlarsa bunu mu dedin şimdi anladım diyerek üstelemeden devam etmemizi söyledi. Kitap okumanın etkili olacağını bunun dışında çocuğu rahat bırakmamızı söyledi. Ana okuluna gidemez ne demek gitsin tabi dedi. Gel gelelim çocuğunuz HİPER AKTİF! sorun bu dedi. Bize ilaç yazdı böylece bizi iyice dağıttı. İlaçsız düzelmeyeceğini geldiğinden beri hareket halinde olduğunu, ilerde okulda problemler yaşayacağından  şimdi tedavi olmazsa ilerde oluşacak çok daha ciddi sorunlardan bahsetti. Olay uyuşturucu bağımlılığına kadar ilerledi. Şaşkın bir biçimde eve döndük. Akşama kadar okumadığım bilimsel makale kalmadı. Kafam bir türlü 5 yaşındaki bir çocuğun ilaç kullanmasına basmadı. Okuduklarımla Egeyi bir türlü bağdaştıramadım. Tek uyan şey hareketli olmasıydı ama agresif değildi, şiddet uygulamazdı, dikkat dağınıklığı yoktu, sürekli konuşmuyordu (zaten ana derdimiz bu!) yapma dediğinde laf dinler ne bileyim belki çocuğumuz olduğu için objektif bakamıyorduk. Bu arada başka psikiyatri uzmanlarından da  randevu almaya çabalıyoruz. Düşün düşün kafa patlama aşamasına geldi.

Nihayet mantığımın sesini dinleyip bir karar verdim. İlaç vermeyecektim. Anaokuluna başladığında öğretmenden gelen değerlendirmeyi de görmek gerektiği sonucuna vardım. Bu arada bende ona daha fazla zaman ayırıp bire bir oyunları daha kaliteli hale getirmeye çalışacaktım. Konuşmasını artıracak şeylere öncelik verecektim. Televizyona ayrılan zamana zaten kısıt getirmiştim. Okulda yaşıtlarıyla zaman geçirmesinin sonuçlarını bekleyecektim. Eğer her kapıdan aynı cevap gelirse o zaman ilaca daha sıcak bakabilirim.

Şu an genel olarak Ege geçen haftalara göre daha çok konuşuyor. En azından konuşamadığını düşünmüyor. Evet halen bozuk ama üstelemiyoruz, sıkmıyoruz. Hiper aktif kısmına gelince, her zaman nasılsa öyle. Yeni ortamlarda daha hareketli oluyor bunu kabul ediyorum. Özellikle bir oda dolusu oyuncak gördüğünde doğal olarak coşuyor! ama hadi gidiyoruz dediğinde paşa paşa geliyor.
Bilmiyorum kafamı sağlam tutmaya çalışıyorum.
Durumlar işte böyle.