Tam sekiz gün önce doğum günümün olduğu gün, konuşma terapistinde randevumuz vardı. Problemin sebebi, çocuğumuz konuşamıyordu! Akranlarından çok gerideydi ve son on gündür iyi konuşamıyorum diyerek hepten konuşmaz olup bizi iyice endişelendirmişti. Önlem olarak televizyona sınır koyduk, daha çok birebir faaliyetlere ağırlık verdik ve randevu gününü bekledik.
Ben böyle yerlerde çok huzursuz oluyorum. Derdimi düzgün anlatamıyor ve istemeden bana denileni kabul eder bir halde memnuniyetsiz bir durumla karşılaşıyorum.
Randevu saatini beklerken başka çocukları izleme şansızım oldu ve bize göre Egenin gayet iyi olduğunu hissettik. Derken psikolog biraz Egenin hallerini gözlemledi ve uzatmayalım sonuç olarak çocuğunuzun konuşması yaşıtlarının çok gerisinde dedi. Konuşmasını hiç anlamadığını bazı seslerin geriden geldiğini çıkaramadığını ve bundan sebep uzun cümleler kurmadığını anlattı.
Bom bok olduk doğal olarak! Geç kalmışsınız dendi. Fakat Egenin odaya girdiğinden beri hareket halinde olduğunu bu çocukla masa başında 1 saat konuşma terapisi yapılamayacağını, velakin biraz yontulup adam edilirse ki, bu ışık onda mevcuttu! arkasından konuşma terapisine geçilebileceğini ve başarıyla sonuçlanacağını söyledi. Bu halde ana okuluna bile gidemez, gitse de mutlu olamaz dedi. Moraller sıfır sonraki randevu için çocuk doktoruna gittik çünkü nezleydi. Durumu ona da söyledik ama o bize bu kadar vahim şeyler söylemedi. Tersine okulun ona çok iyi geleceğinden bahsetti. Önce çocuk psikiyatrı görse daha iyi olur dedi. Böylece pazartesi günü için psikiyatri randevusu aldık.
Böylece yeni bir sorun kapısından geçmiş olduk. Psikiyatri uzmanına konuşma problemini ve geçen hafta anlatılanları söyledik. Böyle yerlerin insanları yanlış yönlendirdiğini ve gitmememiz gerektiğini söyledi. Çocuğun konuşmasını düzeltmememiz gerektiğini, yanlış söylüyorsun bak böyle diyerek onu düzeltmemizin hata olduğunu söyledi. Onu konuşmaya teşvik etmemiz gerektiğini, anlamadım bir daha söyler misin? gibi soru cümleleriyle konuşmasını sağlamamızı, sinirlenmeye başlarsa bunu mu dedin şimdi anladım diyerek üstelemeden devam etmemizi söyledi. Kitap okumanın etkili olacağını bunun dışında çocuğu rahat bırakmamızı söyledi. Ana okuluna gidemez ne demek gitsin tabi dedi. Gel gelelim çocuğunuz HİPER AKTİF! sorun bu dedi. Bize ilaç yazdı böylece bizi iyice dağıttı. İlaçsız düzelmeyeceğini geldiğinden beri hareket halinde olduğunu, ilerde okulda problemler yaşayacağından şimdi tedavi olmazsa ilerde oluşacak çok daha ciddi sorunlardan bahsetti. Olay uyuşturucu bağımlılığına kadar ilerledi. Şaşkın bir biçimde eve döndük. Akşama kadar okumadığım bilimsel makale kalmadı. Kafam bir türlü 5 yaşındaki bir çocuğun ilaç kullanmasına basmadı. Okuduklarımla Egeyi bir türlü bağdaştıramadım. Tek uyan şey hareketli olmasıydı ama agresif değildi, şiddet uygulamazdı, dikkat dağınıklığı yoktu, sürekli konuşmuyordu (zaten ana derdimiz bu!) yapma dediğinde laf dinler ne bileyim belki çocuğumuz olduğu için objektif bakamıyorduk. Bu arada başka psikiyatri uzmanlarından da randevu almaya çabalıyoruz. Düşün düşün kafa patlama aşamasına geldi.
Nihayet mantığımın sesini dinleyip bir karar verdim. İlaç vermeyecektim. Anaokuluna başladığında öğretmenden gelen değerlendirmeyi de görmek gerektiği sonucuna vardım. Bu arada bende ona daha fazla zaman ayırıp bire bir oyunları daha kaliteli hale getirmeye çalışacaktım. Konuşmasını artıracak şeylere öncelik verecektim. Televizyona ayrılan zamana zaten kısıt getirmiştim. Okulda yaşıtlarıyla zaman geçirmesinin sonuçlarını bekleyecektim. Eğer her kapıdan aynı cevap gelirse o zaman ilaca daha sıcak bakabilirim.
Şu an genel olarak Ege geçen haftalara göre daha çok konuşuyor. En azından konuşamadığını düşünmüyor. Evet halen bozuk ama üstelemiyoruz, sıkmıyoruz. Hiper aktif kısmına gelince, her zaman nasılsa öyle. Yeni ortamlarda daha hareketli oluyor bunu kabul ediyorum. Özellikle bir oda dolusu oyuncak gördüğünde doğal olarak coşuyor! ama hadi gidiyoruz dediğinde paşa paşa geliyor.
Bilmiyorum kafamı sağlam tutmaya çalışıyorum.
Durumlar işte böyle.
Merhaba, "anaokulu" veya "anaokulu ve doğru yerde yapılan konuşma terapisi" ikilisinin gayet iyi sonuç verdiğini tecrübelerimden hareketle biliyorum. Bu ikili üzerine yoğunlaşıp, kendinizi ve oğlunuzu yormadan geçirmenizi tavsiye ederim bu süreci, nacizane tavsiyemdir:)
YanıtlaSilAslında bu yazıyı yazmamda ki ana sebep benzer sorunlar yaşayan insanların deneyimlerini öğrenmekti. İyi ki yazdınız ve beni biraz olsun rahatlattınız. Çok teşekkür ederim.
SilBende anaokuluna başladığında durumun daha iyiye gideceğine bel bağladım. Bu sayede konuşma terapisine de başlama şansımız olabilir.
İlginize tekrar teşekkür ediyorum.
Merhaba
YanıtlaSilOğlum 2 yaşında, çok az kelime söylüyor, 2 kelimeli cümle falan hiç yok
Bir çocuk doktoru hemen konuşma terapisine başlayın geç bile kalmışsınız dedi
Başka dr acele etmeyin bekleyin dedi
Çok güvendiğim prof. Kreş önerdi iki ay kreş , gelişme olmazsa konuşma terapisi
Oğlumda çok hareketli her gittiğimiz yerde nasıl bu kadar hareketli , neyediriyorsunuz vs diyorlar.
Hioeraktif bence deama doktora gidip tanı konmadığı için sadece ben öyle düşünüyorum.
Yani benim de kafam karmakarışık şuaralar
Konuşması için kreşe gitmesi lazım ama çoklu besin ve solunum alerjisi var kreş önermiyor doktorlrı
Yani iki ucu ..,
Siz bir yanıt ararken ben kendi içimi döktüm kusura bakmayın , ne olduğunu gelişmeleri yazın lütfen
Ege' yehamileliğinizden beri sizi okuyorum, çok tatlı ve akıllı maaşallah onun resimlerine bakıp benimde böyle bir oğlum olsun diye diledim oldu. :)
Merhaba BEN, insan anlatmak istiyor değil mi? anlatmak rahatlamak bir sonuca varmak...
SilOğlun için geç kalındığını hiç sanmıyorum. Tabi bu benim fikrim. Bire bir zaman geçirip gerçekten ilgilenerek oyun oynamak ve dikkat çekici kısa konulu kitaplar okumak çok iyi oluyor. Televizyon izliyorsa saatleri gerçekten azaltmakta gerekli. Yaşıtlarıyla beraber olabildiği ortamlar yaratmakta iyi bir yöntem. Kreş olmasa da belki oyun grubu gibi bir şeyler düşünebilirsin. Tabi ben Egenin az konuşmasından değil de, eksik harfler kullanarak konuşmasına takmıştım. Telaffuzunu düzeltmeye çabalarken çocuğu depresyona sokup hiç konuşmaz hale getirmiştim. Şimdi bu durum düzeldi çok şükür. Telaffuz ve doğru konuşma olaylarını okuldan sonraki durumuna göre düşünmeye karar verdim. Çocuğun üstüne fazla düşmeden rahat bırakmakta önemli. Ben tamamen olayları akışına bırakmaya karar verdim :)
Zaman geçtikçe ilerlemeyi tabi paylaşırım.
Fazla endişeleniyoruz fazla. Her şeyi doğru yapalım diye çok kafaya takıp bir sürü saçmalığa yol açıyoruz. Kendi adıma böyle. Her çocuğun bir karakteri var bunu göz ardı edemeyiz. Herkes brifing veremez ne yapalım bizimki de böyle işte :D
Ege için yazdığın güzel sözlere teşekkür ederim. İlk defa "onun resimlerine bakıp benimde böyle bir oğlum olsun diye diledim oldu." diyen bir okuyucum oldu.
Hee hee acayip sevindim :D
Oğlunuzla sağlıklı mutlu uzun bir ömür diliyorum. İnşallah sorunların üstesinden kolaylıkla geçebilirsiniz.
Sevgiler.
Merhaba
Sil3 aydan fazla olmuş bunları yazalı ,oğlum kasımda konuşmaya başladı hatta 4-5 kelimeli cümle kuruyor ama sadece evdeyken. Dışarda tek kelime çook zorla konuşuyor.
Çocuğun yaşam kalitesini ciddi anlamda tehdit eden bir durum yoksa müdahele edilmemesi taraftarıyım. Eğer hiç konuşmuyor, derdini anlatamıyor, söylediği hiçbir sözcük anlaşılmıyorsa tamam, ama hayatını idame ettirebilir durumdaysa bence zaman verin hem Ege'ye hem kendinize.
YanıtlaSilKızımın en yakın arkadaşlarından biri (hemen her gün görüştüğümüz apartman komşumuz) 5 yaşına kadar düzgün cümle kuramıyordu. Kelimelerinin pek çoğu anlaşılmazdı. Ama beraber gayet de güzel oynayıp anlaşabiliyorlardı kızımla. Şimdi 6 yaşında, ilkokula başladı ve nefis konuşuyor hala arada güzel çocuk kelimeleri de var üstelik. Kardeşi ise oğlumla yaşıt. 4 yaşındalar. Onun durumu da aynı. Anne ve babası ilk çocuktan dolayı deneyimli oldukları için gayet rahatlar. Dördünü bir arada görmeniz, oyun kurarken izlemeniz lazım. Bazen karşılaştırma yapmak gereksiz sorun oluşturuyor ebeveynlerin gözünde bana kalırsa.
Kreş yaşıtları ile beraber daha fazla zaman geçirebilmesi için güzel. Ne kadar serbest oyun zamanı çoksa o kadar güzel hatta.
Ayrıca Ege'nin yaş olarak biraz daha büyük çocukların da olduğu mesela 6-7 yaş gibi gruplara daha çok dahil olmasını önerebilirim. Haftasonları parklarda bile olabilir.
Ege'yi ben de doğduğundan bu yana takip ediyorum, harika bir çocuk. Her çocuk en çok annesinin kendine yansımasından besleniyor bence. Siz ne kadar normalleştirirseniz o da o kadar doğal görecektir bu durumu.
Ha benimkiler bir anne önerisi/gözlemi mahiyetinde. Elbette Ege'yi en iyi tanıyan ve yorumlayan sizsiniz. İçiniz rahat olsun, eminim bir süreç bu ve atlatacaksınız :)
sevgiyle
Anne Gözüyle, merhaba ne kadar memnun oluyorum böyle aydınlatıcı iç rahatlatıcı yorumlara bilemezsiniz.
SilYazdıklarınıza katılıyorum. Konuşamıyor diye abartıyoruz aslında sadece yaşıtlarıyla kıyaslamak durumunda kalındığında yeterli bulamıyoruz. Ana sınıfında mesela zorlanırsa diye endişelendim ama iyi gidiyor şimdilik :)
İnşallah seneye daha iyi olur bu sene ana sınıfının getirileri olacaktır muhakkak.
Aydınlatıcı sözleriniz için çok teşekkür ederim.
Sevgiler.