9 Kasım 2010 Salı

Birikenler

Üstümde acayip bir tembellik var. Her şeyi sonra diyerek öteliyorum. Oysa yapılacak ne çok şey var.

Her şey bir tarafa Ege'nin önceliklerini yazmayı ertelemiyim bari diyerek laptopu kucağıma aldım. Ayağımın altında ana kucağına sıkışmaya çalışan Ege'nin mızırtısı eşliğinde bir iki not düşeyim dedim. Nasılsa dünden kalan pırasa ve sebzeli bulgurum var. Yemek yapılmayacak yani bu daha fazla yayılmaca demek :)

Valla hangi gündü unuttum Ege'ye mevlüt okuttuk. Bir dakika galiba ekim ayının sonlarına doğruydu. Tam tarihe üşenmeyip bakayıp bari. Hımm, 21 ekim perşembe günüymüş. Lakin tek kare fotoğraf çekmek aklıma gelmedi. Bebek mevlütünde adetmiş mevlüt sonunda kadınlar kucaktan kucağa geçirip dua okudular. Kuzu gibiydi çok şekerdi. Neden bilmem gözlerim doldu. Tekbir sesleriyle en son benim kucağıma geldi. Sıkıca sarıldım kuzuya sanki kapacaklarmış gibi. Başka kucaklara gitmesi bile dayanılmaz bir durum :)



Sonra geçen hafta 3. ay sonu doktor kontrolümüz vardı. Kilo: 6.40 kg. Boy: 61 cm. Bu ay Rota aşısını oldu Ege. Bunu devlet karşılamıyormuş. Özel sigortadan faydalandık. Hoş özel sigorta olmasada yaptıracaktık. Birde 2. dozu var 5. ay sonunda. Önümüzdeki ay kontrole gitmiyoruz gerek yok dedi doktor. 5. ay sonunda gidicez. Lakin 4. ay sonunda Sağlık ocağına aşı olmaya gitmemiz gerekecek. Sağlık Ocağından öyle çok dert yandık ki, en sonunda daha büyük düzenli bir binaya taşınmışlar. Oh be! söyleye söyleye en sonunda becerdik :)



Sonra bu pazar günü Memo ve ben Nevizadeye kaçtık. Annem Egeyle beraber takıldı bizde mahsuscuktan Ege yokmuş gibi davrandık ama rakıdan alınan ilk dubleyle muhabbetin tek konusu Ege oldu.



Fotoğraf mak. resimlerine baktık durduk. Fakat arada böyle kaçamaklar iyi oluyormuş bunu anladık :)




Geçen hafta ben iş durumları için ofisede gittim ama bir sonuca varamadım. Patron toplantıya tüymüş bende ofisdekilerle takıldım. İki katlı olan ofisin benim olduğum ikinci katında hayat resmen bitmiş. Tamamen bitkisel hayattalar. Yokluğumda dört beş kişi alınmış işe. Bir baktım İTÜ'nün matematik bölümü bizim kata toplanmış :) Yani demem o ki, okuldan yeni mezun körpe mühendis adayları yetiştirme adı altında toplanmış. İş öğrenme derdindeler fukaralar.

Sonuç olarak ben işe tam zamanlı dönmeyi düşünmüyorum. Kabul ederlerse ne ala olmazsa çıkışımı alır sigortamıda dışarıdan yatırırım.

Bu haftaya dönecek olursak Ege biraz beni üzüyor. Yemiyor. Dişleri önümüzdeki ay çıkacak bence. Tüm gün yumruklar ağızda salya gani ve birde biberonu tükürmeyi öğrendi ki tam oldu. İştah kesintisi diş yüzünden olabilir mi? Ateşi veya ishali filan yok. Ama yemiyor işte. Açıkçası bende elinde kaşık çocuğun arkasından koşan biri olmadığımdan, bir iki zorluyorum bakıyorum gerçekten istemiyor o halde ne zaman istersen diyor ve baskı yapmıyorum. Çünkü aynı şey bana yapılsa acayip kızarım. Ama var bu işte bir iş ben diş diyorum bakalım başka bir şey olmaz inşallah. Genelde bütün gün sırıttığından varsa yoksa kakari kukara hoplayıp zıplayıp annem beni mıncırsın derdinde olduğundan endişelenmiyorum :)





Bu haftanın en berbat kısmıysa dış cepheye mantolama yapılması :( Beynimiz oyuluyor her gün. Ege bile alıştı ilk etapta kollar havada titriyordu ama şimdi iyi. Camlar filan rezil durumda. Birde dış ünitenin ve Digitürk anteninin sökülmesi gerekiyor ki hiç yoktan servis parası bayılıcaz. Klima servisini aradım yarın gelecekler. Diğerinide Memo arasın. Böyleyken böyle işte.

2 yorum:

  1. çok tatlı olmuş ege:)
    ilk dişlerin çıkması biraz uzun sürebiliyor. kaan ın aylarca salyaları akmıştı. tam da 6.ayında yarım yaş kutlamaları yaptığımızın ertesi sabahında dişi pırtlayıvermişti.
    belki ege de yapar aynısını? :)
    iştah azalması dişten olabilir, bence?

    YanıtlaSil
  2. Anne müdürü, Memo 4 aylıkken çıkarmış dişlerini benim tezimde buna dayanıyor. İştah konusunda yine pası kaşınan damaklara atıyorum. Çok acıkırsa 150 cc. içiyor yoksa hep artıyor döküyorum. Halbuki günde 800-850 cc süt içiyordu şimdi 650 belki :( Dediğim gibi zorlamıyorum çok, belki geçiş dönemidir :)

    YanıtlaSil