2 Şubat 2012 Perşembe

İlk

Ege zararlı bir şey yemesin diye çok çabalıyorum. Yani paketli her hangi bir şey yememesi için gerçekten doğa üstü bir gayret gösteriyorum.

Memo'yu sürekli göz hapsinde bulundurmam gerekiyor.

- Dilini deydirsin azıcık ne olur sanki? (dondurma)

- Bir ısırık alsın canı çeker çocuğun. (çikolata)

- Ne olucak yaaa! Çok büyütüyorsun her şeyi (cips)

- Koktu şimdi verelim çocuğa! (sucuk)

- Hiç mi yemiycek çocuk bunları. Nasıl çocuk olucak. Ana okuluna gidicek dalga geçicekler çikolatayı bilmiyo diyo cık cık cık!

- Bizde yedik ne oldu sanki? Hiç!

gibi bitmek bilmez konuşmalar geçiyor aramızda. Ona göre makul miktarda vermek gerekiyor. Makul miktarı nasıl belirleyecekse?

Neyse, gelelim dün akşama. Çay içerken iki üç tane Eti hoşbeş yemek istedim. İstemeseydim keşke. Ege daha evvel hiç yemediği halde gofret için ağladı. Bende nasılsa yemez diye bir ısırık verdim. Başım çok ağrıyordu azıcık sakinleşsin dedim ama Ege gerisini vermiyorum diye gene başladı ağlamaya. Bende yarım parmak kadar o ince gofretden verdim. Görmeniz lazım elinden alırım diye balkon kapısıyla koltuğun oraya gidip yedi. Kendince saklanıyor yani :)
Ağzı elleri çikolataya bulanmış suratta aptal bir sırıtış çok şekerdi.

Dün olan şey Ege'nin de en az babası kadar abur cuburu seveceği yönünde ilk sinyalleri vermiş olmasıydı.

Sonuç olarak Memo'yla kavga kıyamet ettiğim bir konuda gidip çocuğuma ilk gofretini ben yedirmiş oldum. Suçluyum ama dün akşamki o tatlı muzur suratı ömrüm boyunca aklımdan hiç silinmiycek.

5 yorum:

  1. arkadaşım.. ne yaparsan yap kurtuluş yok.. okul zamanı eni konu alışıyorlar..

    YanıtlaSil
  2. kıyamam:)) ben de aynı senin gibiydim. tam bir panter! çikolata veren annemin üzerine yürümüşlüğüm var. 2,5 yaşından itibaren tanıştı kendileriyle:) şimdi "special occasion" ancak, her gün yok, hafta iki... umarım artmaz. çok takmamaya aralarında en masumu olarak düşündüğüm kindr gibi çikolata ile sınırlamaya çalışıyorum.
    egenin saklanışına bayıldım kıyamam

    YanıtlaSil
  3. Aynı durumlar bizde de var. Babamız saolsun tattırmamızdan yana ve bu sayede Ela nispeten erken 2 yaş civarı tanıştı. İlk lolipopla doktorda tanışmış olması da ayrıca ironik. Ama ne çok seviyorlar kardeşim, yok böyle birşey. Acaba sınırlı verdiğimiz için mi diye düşünmeden edemiyorum. O muzur mutluluk suratını çikolata hariç pek az şeyde görebiliriz sanırım:)


    Ne kadar geç, o kadar iyi. Hatta keşke hiç olsa ama... Ege de büyüdü valla, muzurluklara başladı. zaman su gibi...

    YanıtlaSil
  4. merhabalar
    4 evlat buyutmus biri olarak
    elinizde ipleri cok gergin tutmayin:)
    kendinizi suclamadan,uzmeden yola deam etmeye calisin,,,,
    nacizane bu dusuncelerim
    bir gun bir bakiyosunuz hepsi kendi yuvalarina ucmus,
    ayni duzeni onlar kurmaya calisiyor:)))))))
    hayat boyle bir sey iste
    sevgiyle kalin

    YanıtlaSil
  5. denizanası, işte o sebepten bari ipler benim elimdeyken geç başlasın diyorum :)


    yeliz, o bir seferlik bir şeydi devamı gelmez. Bende bir daha onun yanında yemiycem zaten. Ama kıyamadım o yüzünü görmen lazımdı :)

    Dağlarkızı, bu babalar yüzünden zaten :)
    Yüzlerindeki o bakış gerçekten çok şey anlatıyor :) ama elimden geldiği kadar geciktirmeyi düşünüyorum.

    Cihan, merhaba. Haklısınız bende çok strese girmiyorum artık hatta ikinci çocukta çok daha rahat olucağımı hissediyorum. Bazı konularda yinede elimden geldiği kadar ipleri sıkı tutmaya çalışıcam ama kendimden biliyorum çocuğum ne isterse o yöne gidecek.
    Annelik çok zor bir iş :)

    YanıtlaSil