25 Nisan 2012 Çarşamba

Ondan bundan

İyice yazma özürlü oldum. Bunun sebebi artık eskisi kadar yazmaya ihtiyaç duymamam galiba. Yani kendimi rahatlama yoluydu yazmak. Demek oluyor ki, gayet rahatım ki yazmaya ihtiyaç duymuyorum :P Değil elbet ama ne biliyim yazdığım çoğu şeyi artık o kadar önemsemiyorum. Buna büyümek deniliyor galiba. Beni büyüten birazda çocuk sahibi olmak oldu. Dert kategorisinde yer alan maddelerin önem sırası değişti. Artık daha pozitif biri oldum. Çok iyimserde olmayalım halen dertlendiğim sayısız şey var ama artık daha başa çıkabilir bir ruh haline büründüm. Bloga yazmaktan çok, okuyorum bu aralar. Yorum yazamıyorum ama Ege taciz edene kadar en azından elimden geldiği kadar çok bloga bakmaya çalışıyorum. Benden biraz haber vermek lazımsa genel olarak hayat iyi, hayat güzel. Bir derdim yok çok şükür. Malum dertlendiğim konu kiloydu ondanda kurtuldum. Bütün 36 beden kıyafetlerimin içine giriyorum :) Yazlık tek bir şey dahi almama gerek yok. Kilo vermek için diyet yapmanın bana en büyük faydası günde 2 litre su içmek oldu. Gün içinde çok ihmal ediyordum su içmeyi. Bir diğeri ise artık tam anlamıyla yeşil çay bağımlısı oldum :) Siyah çayı içmek aklıma bile gelmiyor. Özellikle Rize marka teneke kutu içindeki kokulu yeşil çaya ölüp bitiyorum. Bu aralar beni en mutlu eden şeyse çilek! Çilek en büyük tutkularımdan biri. Ege içinde artık öyle. Ne kadar çilek yerse o kadar mutlu :) Zaten Ege için meyve olsun da, ne olursa olsun. Yemek konusunda damak zevki bana çekmiş. Zeytin ve peynire deli oluyor çocuk. Bu aralar Ege her yere tırmanmaya çalışır halde. Düz duvara tırmanmanın ne demek olduğunu bizzat görmeye başladım. Üç kızın olduğu bir evde büyümüş biri olarak, bizim evde ses çıkmazdı. Bildiğin kütüphane :) Dedemin beni güldüren bir sözü vardı. Sinek olsa vızıldar, bunların o kadar bile gürültüsü yok derdi. Şimdiyse benim bütün gün ağzımdan çıkan, -Ege, yapma! -Hayır Ege fişi çekme!!! -O topu ocağa atma sakın! Allahım sütün içine girdi bak! -Oğlum basmasana bulaşık mak. düğmesine. Çalıştırma hayırrrr!!!! -Ege arabayı yerde sür, Ahh! atma kafama acıyor be! gibi bitmez tükenmez feryatlarla geçiyor günümüz. İşte benden böyle. Bir ara uğrarım yine.

5 yorum:

  1. Arada böyle ses ver bak :) Hatta daha sık yaz :) Seni ve Ege'yi okumak keyifli.

    YanıtlaSil
  2. Sessizce, 1.yaş gününüz kutlu mutlu olsun :) Sağlıklı neşeli seneler diliyorum.

    Arada ses veriyim ama bazen hiç sesim çıkmıyor :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. oh böyle keyifli olduğunu okumak pek güzel. çileğe ben de bayılıyorum, yazın en tatlı tarafı çilek ve karpuz:)

    YanıtlaSil
  4. Bu özürlü halinse eğer normal halin eminim mükemmeldir.
    Her satırı keyifle okudum şahsen:)
    Ama özellikle beğendiğim bir kaç cümle var sonlara doğru:D

    Sevgiler benden de^^

    YanıtlaSil
  5. Bahsettiğin yeşil çayı denenecekler arasına ekledim hemen:) Sen de patlak pirinçli yeşil çayı denemelisin eğer daha önce tatmadıysan. Beni yeşil çay bağımlısı yapan da odur:) (Taksim'deki Bunka'da var diyeceğim ama bence sen zaten biliyorsundur orayı:)

    YanıtlaSil