13 Nisan 2009 Pazartesi

Güzel Pazartesi




Geçen haftadan beridir normal kalkış saatimden daha erken uyanıyorum. Klasik yüz yıkama saç tarama faslından sonra bir fincan limonlu zencefil çayı içip 07:25’de evden çıkmış oluyorum. Seri adımlarla Kanyon’a yürüyorum çünkü içinden geçip metroya varmam gerekiyor. Girişte kontrolden geçiyorum ne kadar bet suratlı olsam da güvenlik görevlileri ısrarla “günaydın” diyorlar. Alışveriş merkezinin boş ve terk edilmişliği beni mest ediyor. Gerçek bir kanyon’dan geçer gibi esen rüzgara karşı uçmasın diye fularımı tutuyorum. Seri adımlarla metroya yollanıyorum. Sonra Osmanbey’de inip gazete alıyor ve kahvaltı edecek belli başlı mekanlarım arasından bir tercih yapıyorum.

Bu sabah Mado’da kahvaltımı yaptım. Kahvaltı tabağı söyledim ama çok geldi. Zaten iştahım havaların ısınmasıyla otomatikman azaldığından biraz tırtıkladım tabaktan. Yumurtayı bitiremem diye hiç soymadım ama çantama koydum çok fazla olan kaşar peyniri de aldım. Yazık neden atılsın ki. Ben öğlen yerim onları. Böyle durumlar için çantamda hep minik buzdolabı poşetleri bulunur. Banu “lütfen abla o keki yanına almıycaksın di mi?” diye yalvaran gözlerle çok bakmıştır ama tabakta parasını ödediğim bir şeyi neden bırakayım ki. 3/2 si duran bir sandviçi yada kurabiye kek gibi şeyleri yanıma alırım. Çöpe gitmesini istemem çünkü. O anlarda Banu yerin dibine girerdi. Artık alıştı, hatta bazen kendiside aynı şeyi yapmaya başladı. Yiyemese de bahçedeki kedilerini beslemek için tabakta kalan siparişini paket yapıp eve götürür.

Neyse, çayımı içtim gazetemi okudum ağır ağır. Çok güzel bir sabahtı ve üst katta tam cam kenarında oturuyordum. Güneş yüzümü yaladı bolca. Ruhumu şımartmanın güzelliğiyle ofise geldim. Yorgun geçen bir hafta sonunu arkada bırakmıştım ve pazartesi gelmişti yine. Bir fark var ama. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kez pazartesi olmasını hevesle bekledim :)

13 yorum:

  1. Ama yazının özü son nokta da, o da yarım bırakılmış, amma güzel bir şey olduğu kesin. Güzel şeyler de paylaşılmalı değilm mi:-))

    Ne güzel bir sabahmış. Bzim Gamsegamse hiç bir zaman tabağını bitiremez o yüzden de hep paketletir. Onun çantasından daima bir şey çıkar, sokağın kedileri de nasibini alır. Sevgiler size

    YanıtlaSil
  2. Sevgili lalenin bahçesi, aslında utandım şimdi :) yazının gerisi yok çünkü.

    Açıkçası hafta sonu o kadar yoruldum ki işe gelmek tatil gibi gelmişti o sebepten pazartesiye methiye düzdüm :)

    Gamsegamse'ye selamlar tek olmadığımı bilmek güzel :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. iste budur..
    Annemle konusuyorduk gecen gun Turkiyede neden kutu vermiyorlar ki restoranlarda diye.
    Amerikada kutu istersiniz kalan yemeginiz icin , gelir ve inanin bana o aldiginiz yemekler muhakkak ki yenir
    Demek ki yiycegimiz seyler cope gidiyor.
    Valla cok takdir ettim.Ben muhtemelen yumurtayi almazdim :) ama geri kalani toplardim valla.Yumurta degen tabaklari bile once camasir suyundan geciriyorum da kihkih

    YanıtlaSil
  4. Yeliz'cim bir keresinde Kanyon'da koca bir pizzadana 2 dilim yiyebildim gerisini paketlemelerini istedim. Hesabı ödedik bekle bekle paket gelmiyor. İçeri girip sordum haberimiz yok dediler. Bende asla Kitchenette bir şey yememeye karar verdim. İnsanı aptal yerine koyuyorlar paketle dediğinde!

    Yumurta çamaşır suyu... Kabuğu soyulmamıştı birde ayrı bir şekilde yumurtalıkta gelmişti birde ben yumurtayı çok severim :)

    YanıtlaSil
  5. koptum valla!!! ben de hep yemekleri bitiremez, bırakmaya da razı olamaz ve paket yaptırırım ve ilker bana gıcık olur:))) ama atılmasın di mi?

    YanıtlaSil
  6. Son paragrafın son cümlesinin ardından "çünkü" diye başlayan bir başka cümle daha aradı gözlerim. Hani ne bileyim öyle oldu işte. :))

    YanıtlaSil
  7. Yeliz'cim, neden çöpe gitsin di mi?
    Para vermişim ben ona yazık günah bir sürü aç insan var dünyada. Alırım valla Memo'da ilk zamanlar garipsemişti ama şimdi o söylüyor almıyor musun kalanları diye :)

    Sanem, nedense istemeden olumlu bir paragraf yazmışım. Aslında sadece çok yoğun geçen hafta sonunun bitmesine mutlu olmuştum. Düşün ki, pazartesi bana hafta sonu tatili gibi geldi. O derece yorucu ve sıkıcı bir hafta sonu geçirmişim ki:)

    YanıtlaSil
  8. Bencede yenmeyenleri almak lazım yazık hergün bunun gibi yüzlercesi çöpe gidiyor. İyi yapmışsın.

    Bu arada bende bir smart çiçeğin var alır mısın?

    YanıtlaSil
  9. Güzel sabah, güzel başlangıc haftaya...
    bencede cok ama cok ıyı yapıyorsun tabakda kalıcak nolucak?sen onu almıs parasını ödemıssın, o an yıyememıssın, ama sonrasında yersın...bende tasımalıyım artık buzdolabı poşetı.

    YanıtlaSil
  10. iyi etmişsiniz,
    iyi ediyorsunuz devam edin...
    ben tabağımda bırakmamaya gayret ederim genellikle...
    onca aç insan varken....

    YanıtlaSil
  11. Ben ilk çalışmaya başladığımda restaurant işletiyordum :)) Kendime ait bir yerim vardı yani İstanbulda.Bak bunu da ilk sana yazdım :)
    Bize gelen müşteri bazen evde köpeğe götüreceğim der,kalan yemeğini sardırırdı..Bizde paket servis çalıştığımızdan gayet güzel paketlerdik.Önceleri garip gelmişti ama sonra alışkanlık oldu ve aslında onu almasa biz onu çöpe attığımızdan ziyan olmaktan kurtarıyordu.İnsan herkesten zamanla bir şey öğreniyor.. Sonra biz insanlara sormaya başladık geri kalanı paket yapalım mı diye :) Bence utanma, rahatsız olan işletmelerde onu atmak yerine iş yapmaktan şikayet ediyorlardır.Bu zihniyetteki insanları da önemseme..
    Şimdi ben tabakta kalan bir şeyi köpeğime götürmek için paket yapmalarını istiyorum.Burada da bu uygulama çok az aslında.Allahtan yabancılar hayvanları çok seviyor, yoksa burada çoğu hayvan kötü davranışlara maruz kalırdı.
    Neyse bence köpeğe yemek götüren insanlarımız çoğalsa bu dünya daha yaşanır bir yer olur.Hem evde köpek olmasa da parasını verdiğin bir şeyi bir başka öğünde yiyebilirsin..Yiyecekte kar marjı % 100 dür, o kadar ufak hesap yapan işyeri de kapansın bence.Sağlık ve hijyen kurallarını parasal yönden ihmal ediyor olabilir..! Cimri yiyecek yerlerinden uzak durun lütfen..

    YanıtlaSil
  12. Özii, teşekkür ederim aldım aldım :)


    Ebru'cum bende böyleyim işte :)


    Beyaz gelincik, teşekkür ederim. Doğru diyorsunuz.
    Sevgiler.

    Sevgili Asortik Krep, yazdıkların çok hoştu. restaurant demek :) sana yakışır ama. İstanbul'a geldiğinde görüşmek istedim aslında ama ne biliyim cesaret edemedim galiba. Araya kaynıyormuşum gibi geldi. Zaten yoğun bir programın vardı sanırım :(

    Belki yaz tatilimde :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. Ben seninle herzaman ve her yerde görüşebilirim :)

    Şimdi eskiden idealim olan işi yapıyorum.Çokta seviyorum ama yazılarımdan çok anlaşılmıyor ya da ben iyi gizliyorum :)

    Hala restaurant(benim ki, daha çok fast food' tu,burger king gibi bir yer diyelim..Yemek yeri işletmeciliği yine yapabilirim ama zor bir iş,kalabalık olmak gerekiyor.Haftanın her günü çalışmak özellikle..

    Boşuna eleştirmiyoruz değil mi..? :P

    YanıtlaSil