27 Nisan 2009 Pazartesi

İş güç

Ofisteyim. Çok işim var öyle böyle değil. Mümkünse iki kol daha rica ediyorum. Bu koşuşturmaya Fairouz ‘dan Oghneyat Al Wada’yı dinleyerek başladım. Dışarıda soğuk bir hava var. Ben ısrarla Haziranmış gibi davranıyorum. Üşütmem inşallah.

Pazartesi sabahı ve aslında hafta içi tüm sabahlarda olduğu gibi yan masamdaki iş arkadaşım sevgili G’nin hafta sonu malumatlarını dinleyerek iş üretmeye çalışıyorum.
Dinlesene bir! Diye çıkışmalarına, kulağım sende sen konuş ama elimin işlemesi lazım desem de, o yine sen beni dinlemiyorsun diye dert yanıyor. Halbuki son 1 küsur yıldır istisnasız her gün onu dinliyorum. Sağ kulağımda duyma kaybı başladı. Özellikle beni benden alan yönüyse bir şey anlatırken anında ağlayıvermesi. O gözyaşını neresinde biriktiriyor da anında dökmeye hazır durumda olabiliyor hiç anlayamıyorum. Ağladığı gibi birden de gülmeye başlar. Son bir yılım onun havadisleri sıkıntıları ve keyifleriyle renklendi. Tanıdığım en insancıl ve merhametli insan kişisi olup, “Kız çok iyi bir insan gerçekten” diye mimlediği insanlardan oluşan bir hayatı var. Genelde büyük kazıkları da o “çok iyi insanlardan” yemeye meyillidir. Bana biraz ters. Ben şüpheciyimdir. Güven benim için büyük bir sorundur. Ona göre herkes çok iyi bir insan. Belki de bu dünya onun gibi düşünenler sayesinde halen ayakta. Bilemiyorum. Konuşmaktan hoşlanmayan benim gibi biri için G. Tanrı’nın gazabı gibi bir şey. Diğer yandan Tanrı beni sınıyor sanırım diyorum. Yani bu sınavı geçersem cennetle ödüllenmem an meselesi !

Neyse işte bugünden beklentim Memo’yu kandırıp akşam sinemaya götürebilmek. Olmadı evde bir kadeh kırmızı içip CSI-NY izlemek.

İlk günü böylece sonlandırıp hızla cumaya ışınlanmak istiyorum.

5 yorum:

  1. Hızla Cumaya ışınlanmak mı?
    O yine iyi imiş, ben hızla Temmuza ışınlanmak istiyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Bir gün patronuma , buraya ben değil bir ahtopot lazım ki her yöne kol uzatsın dedim. Suratıma alık alık baktı ama bir daha hiç zamanından önce iş talep etmedi. Benim de böyle bir arkadaşım var hep dünya başına yıkılmış gibi hep sorunlu, ama hepsi saçma sapan şeyler. Sevgiler bıraktım

    YanıtlaSil
  3. Biliyormusun ki ben o cok yogun calisip , islerim yetistiremiycem diye agladigim gunleri ozledim.Ofiste tuvalete gidip 10 dak oturdugum gunleri ozledim - sirf kafami dinlemek icin...

    O gunlerimi ozleyebilecegimi ise hic tahmin etmezdim.
    :)

    Bence sinema yerine evde kirmizi saraba karar verdiniz ..Bildim mi ? :)

    YanıtlaSil
  4. Ahtapot evet :) gerçektende bazen öyle durumlar olabiliyor. Bizimkinin dertleride incir çekirdeğini doldurmaz ama bir ağlayaşı var görmelisiniz.
    Size de sevgiler lalenin bahçesi.



    Yeliz'cim bildin evet :)

    İşi özlemek konusunda haklısın. Ne kadar dert yansamda aslında iş hayatı olmadan nasıl biri olurum hiç bilmiyorum. 16 yaşımdan beridir çalışıyorum ve aslında başka türlüsünüde bilmiyorum.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil