23 Nisan 2009 Perşembe

Olmaya Devlet Cihanda, Bir Nefes Sıhhat Gibi

Mütemadiyen hastayım. Sevgili idrar yolu enfeksiyonum beni çok özlemiş olmalı uzun vadeli bir ziyarete geldi. İki büklüm gezmekten dik durmayı unuttum.Red Hot Chili Peppers dinleyerek oturduğum yerde dingildek bir biçimde ileri geri sallanıyorum iyi geliyor. Kucağımda 1 litrelik meyve suyu şişesi içine doldurulmuş sıcak suyla bir tatil gününü daha ivedilikle çalışarak geçiriyorum. Hava berbat ötesi çünkü bugün 23 Nisan. 23 Nisan’ın güneşli olması lotoda büyük ikramiyenin vurması gibi bir şey.

23 Nisan demişken şuraya bir anımı yazmadan geçemeyeceğim. Seneler evveline gidiyoruz sene 1983 bendeniz 5 yaşında 1. sınıf öğrencisiyim. Herkesin yazık bu çocuğa neden erken yaşta okula verdiniz söylevine rağmen, ben zaten okumayı sökmüş biri olarak okula gitmekten pek bir mutluyum. Üstelik 23 Nisan gösterisinde rolüm var. Özel elbise dikilmiş hepimize. Kızların elbiseleri beyaz kırmızı puantiyeli, erkekler papyonlu filan. Oyunda uzun ip belimizde baltalar elimizde biz gideriz ormana şeklinde devam eden güzide eser. Büyük gün geldi çattı ama hava aynen bugünkü gibi berbat kapalı, soğuk ve ıslak. Bizler incecik elbiselerle oyun sıramızı bekliyoruz. Üstümüze hırka giymek filan yasak çünkü imaj her şey diye düşünen bir çalıştırıcımız var. Ben idrar yolu musibetinden muzdarip bir fukara olarak beklediğim hazin sona doğru emin adımlarla ilerliyorum. Soğuk havada incecik elbiseyle sürekli çişim geliyor. Bizden önceki grup sahne aldı ve ben çalıştırıcımız hanıma yalvarmaya başladım feci çişim var ve ızdırab içindeyim. Kadın izin vermiyor sıranızı bozmayın, gidemezsiniz diyor sadece. Kötü kalpli cadı, hani çocuk bayramıydı bu. En masum ifademle yalvarıyorum. Yani orada taş olsa dile gelir ama madam hiç oralı değil. Benim yüzüm ağlamaklı, üzülme diyor arkadaşım. Çaresiz acı sona hazırlıyorum kendimi. Nasıl sıkıyorum kendimi ve lütfen şimdi değil biraz daha tutabileyim diye talimatlar veriyorum kendime ama nafile. Büyük bir çember olup döne döne oyunumuzu oynuyoruz ve ben döne döne altıma yapıyorum. Hem rolümü oynadım, hem altıma yaptım ve çok mutsuzdum. Gösteri bitti. Annem çok mutlu suratsızlığıma anlam veremiyor. Apartmandan komşularda var beni izlemeye gelmişler. Bir türlü derdimi anlatamıyorum komşu kadınlar yüzünden. Annem sevinçle kırmızı gocuğumu giydirip beni fotoğraf stüdyosuna götürüyor, günün anısına fotoğraf çektiriyoruz. Arada anne diye cılız bir ses çıkıyor benden ne olur eve gidelim diyorum ama annem dur işte aksilik etme diyor. Neyse, biz birde fotoğraf çektirdik çişli çişli. Komşu teyze ısrarla bize gidelim diyor anneme, benim tek derdim popoma yapışmış o ıslak külotlu çoraptan kurtulmak. Annem mucize kabilinden nihayet benim sesimi duyuyor. En düşük tondan altıma yaptım eve gidelim diyorum. Nihayet eve geldik annem çok üzüldü neden daha önce söylemedin dedi bende utandım dedim.
Okul sonraları çalışıp hazırlandığımız gösteri benim için tam bir kabus olmuştu işte. Ne kadar hevesliydim halbuki. Bir daha hiçbir 23 Nisan’da görev almamaya tövbe ettim. 5. sınıfta benim isteğim dışında koroya solist olmam dışında bir daha vukuat yaşamadım.

O günün anısına elimde annemle çekildiğimiz benim acı çeker gibi gülmeye çabaladığım bir fotoğraf kaldı. Ne zaman fotoğrafa baksam ben burada çişliyim diye dert yanarım. Bu çiş mevzuları benim başıma çok iş açmıştır. Halen de öyle. Bütün umumi tuvaletleri avucumun içi gibi bilirim. Bütün alışveriş merkezlerinin ve tüm sinemaların tuvaletlerini de! Misal içmeye gittiysek ben tuvaleti mimlemeden masaya oturmam.

Birde Dolmabahçe Sarayı’nda yaşadığım travma var ama onu da başka bir çişli posta bırakalım bence.

Tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlar gözlerinden öperim.
Umarım kimse altına kaçırmamıştır :)

6 yorum:

  1. hahaaaa:))) kızma, gülmem benzerliğin geirdiği duygudaşlıktan kaynaklanıyor, seni çoooook iyi anlıyorum. bu şehrin gezdiğim yerlerinin ve gitiiğm bar, lokanta, alışveriş merkezlerinin, otoban denen uzuuuuun yolların servis istasyonlarının tuvalet haritası çıkartılırsa bir gün, senle ben danışmanlık yapalım o zaman:)))

    YanıtlaSil
  2. İnanmıyorum elektra, sende mi?

    Tanrım dünyada tek değilim ne mutlu :)

    YanıtlaSil
  3. acını paylasıyorum arkadasım:)))))

    YanıtlaSil
  4. İdrar yolu enfeksiyonu bir zamanlar benim de kabusumdu. Ben de bir yere oturunca ilk olarak tuvaletin yerini keşfetmeye çalışırdım. Bunu atmanın tek yolu bol su içmek ve ayakları her daim sıcak tutmak bir de düşük bel pantolon giymemek:))(benim nasıl olsa artık çoooook uzak bir ihtimal)
    Hiç güzel 23 Nisan anım yok hepsi yağmurlu. Bir de ben ilkokulu Ordu da okumuştum, anlayacağınız 23 Nisan kafadan yağmurlu geçerdi. Ama her yıl yeni bir hevesle hazırlanırdık. Geçmiş olsun. İyi bir hafta sonu diliyorum

    YanıtlaSil
  5. Çok güldüm. benim en yakın 2 arkadaşım senin gibidir. Bense tam tersiyimdir ama hamile iken bir kere (ki o zaman hamile oldugumu bilmiyorum ama bir tuhaflık var sezinliyorum) o kadar sıkıştım, o kadar sıkıştım ki, yolda karşıma çıkna, bir lokantanın kapısına atladım. O da bir esnaf lokantası çıktı, hem de pazar günü münasebetiyle kapalı. Ama ben durumu kabullenemeyip kapıyı zorlamıştım epeyce. hakan hala dalga geçer, ne zaman önünden geçsek bak zorla gasp etmek istediğin amele lokantasına geldik diye. Ha bir kere de trafikte (yine hamile iken) arabadan inip deli gibi (Hakana hiçbir şey söylemeden) Mc Donalds'a doğru koşmaya başlamıştım. Hakan da garibim doğum başladı sanmış. Hahaha suratı ve şaşkınlığı hala gözümün önünde, ben hiçbir şey demeden trafiğin ortasında koşmaya başlıyoruum, garibim de çaresizlikle arabanın içinde kıvranıyor. Neyse ki Mc Donaldsa girince durumu anlamış ama çok kızmıştı sonra bana...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili yass, sende rahatsızlanmıştın geçenlerde. Benim halimden anlarsın :)


    Sevgili lalenin bahçesi, su içmeye gayret ediyorum fakat evde ayağıma çorap giymekten hiç hoşlammıyorum. Annemden çok azar işitirim bu konuda :(

    Nihan'cım sen beni daha çok güldürdün. Ama bir dakika o zaman ben hamileyken ne hale gelirim kim bilir. Aman Tanrım!!!

    YanıtlaSil