4 Mayıs 2009 Pazartesi

Kulağa su kaçarsa

Bu hafta Memo’suz başladı benim için. Bir hafta boyunca Karadeniz yollarında seyri seferde kendileri. Gün boyu acı kahvemden bir sürü yudum aldım, başımı işime gömdüm. Akşam annem ve Banu bana gelecekler tesellisiyle güne karışıp gittim.
Ah! anneciğim bana yayla çorbası yapsın istiyorum, yanında illaki çoban salata.

Biliyor musunuz ? geçtiğimiz cuma akşamı yatağa düştüm yine. Tansiyon düşüklüğü, kalp çarpıntısı bir sürü panik atak durumları v.s. Meğer ben kendimi bir şeyim yok iyiyim diye mahsuscuktan oyalıyormuşum bunca zaman. Ne kötü. Milyon ton çikolata bile derdime deva olamazdı o gece. Göğsümde havalanmak için çırpınan zavallı bir kumru vardı. Bir türlü kaçamadı göğüs kafesimden.
Sonrasında lanet olası anti-depresana ivedilikle geri dönüş kararı beni çok üzdü. Geçmiş olsun demek için arayan her insan evladının, ilacını içmiyor muydun yoksa? diye çıkışmasına çok içerledim. Doktorunla görüşmelisin diye dip not düştüler birde. Herkes ulema, bir ben cahil ne kötü değil mi?
Sanki o ilaç olmadan yaşanamaz mı? arada tekliyorum ama sonra hemen kalkıyorum ayağa. Acımadı ki diyorum herkese. Düştüm ama bir şey olmadı iyiyim işte.
Kimseye söylemeyin ama almıyorum işte o ilacı. A l - m ı - y o - r u m !!!
Oh! be. Her kuyuya bağırabilirim şimdi Midas’ın kulakları eşek kulağı diye.

Aman, sıkıcı şeyleri boş verin. Neyse, deyin devam edin.

Neyse boş ver, nerde kalmıştık?
O kadar çok rüya görüyorum ki, hangi birini not düşeceğimi şaşırdım diyecektim. Mesela, evvelsi gece 2. Dünya savaşı zamanı Japonya’daymışım. Ben bizzat kendim olarak, bir hendeğin içindeyim. Yazmaya çekiniyorum ama hendek lağım hendeği, hem de her tarafım bubi tuzağı dolu! Bir şekilde oradan çıkmam lazımdı, hem de düşmana filan yakalanmadan.
Dün geceyse, döne dolaşa koleksiyoncularda Ermenice bir kitap arıyordum ama yetmemiş olacak ki, bu seferde küçük halamı gördüm rüyamda. İki kızı var ve onları Kabala inancına göre yetiştiriyormuş. Çocuklar bana dert yanıyordu annelerinden. Bende tam ateşli bir biçimde halama çıkışmak üzereyken saatin alarmı çaldı.
Memo benim bu delibozuklularıma, okuduğun kitapların etkisinde kalıyorsun, bilinç altında aşırı birikme oluyor diyor ama vallahi bu zamana kadar okuduğum bir kitapla ilgili rüya görmedim henüz.

Memo bu hafta yok demiştim di mi?. Ama annem var ve o bana yayla çorbası yapacak ve illaki çoban salata. Ben hiçbir şeye üzülmeden, göğsümdeki kumruları sakin tutmayı becerecek ve Cuma günü uzun saçlarımı güzelce taramış olarak kapıda Memo’yu karşılayacağım. Her şey iyi, her şey güzel olacak.

6 yorum:

  1. hayır alma bence!!! çok kısa da olsa bana da yazmıştı doktor, dişlerimi sıkıyorum diye, halbuki sigarayı bırakma döneminin stresiydi o. herşey insanın iradesinde, kendi kendine o streslerden uzaklaşabilir insan, antidepresana ııı-ıh diyorum ben.
    kocaman sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Ben de Yeliz'e katılıyorum. Sen almadan da iyi olabileceğine inanıyorsan, ve asıl önemlisi o ilaçları almak İSTEMİYORSAN alma! O ilaçların bünyemizde yarattığı yapay mutluluklara muhtaç hale geliyoruz sonra hepimiz. ben de bizzat yaşamış biri olarak söylüyorum bunu. hem bırak biraz dengesiz aksın hayat, ya da sen dengesizleştir hayatı. bir gün öyle davran, bir gün böyle, canın nasıl isterse... bekçisi değiliz ki bizler bu dünyanın!

    YanıtlaSil
  3. bir süredir bir sürü koşturma arasında görüşemediğim bir arkadaşım aradı. sorma dedi, panik atak olmuşum ben. yüreğim de bir kuş, kuğurdayıp duruyor. sen de aynı benzetmeyi yapmışsın ne ilginç. geçmiş olsun ruh dağı. kuşlar uçsun gitsin göklerine de seni rahat bıraksınlar tez zamanda umarım...

    YanıtlaSil
  4. vet bence de her şey çok güzel ama çok güzel olacak. Bizim Naziş, üniversitenin ilk yılında , evden de ilk kez uzaklaştığı için biraz sarsılmıştı. Okulun psikiyatrisine gitmiş , o da yüklemiş antidepresanı. Duyar duymaz gittim. Eczaneden ilaçları alıyorduk, eczacı kadın bunu bi fırçaladı. Ne oldu kızım ya, ne bu ialçalar, en ufak bir şeyde yere çakılıyorsunuz, oo daha neler göreceksiniz dedi ve Naziş şıp diye iyi oldu. Sen iyiyim dediğin sürece hasta olman mümkün değil. İç yayla çorbanı, çoban salatanın suyuna da ekmeğini bannn oooh . Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  5. Memo kesinlikle haklı. Entel dantel rüyalar bunlar. Kitap dozunu azaltıp dizi dozunu artıracaksın ki kendine gel. Antidepresanların başlama ve bırakma süreçleri biraz ağrılı geçiyor! Dayan, alma bence de. Hızla asosyalliğe sürüklüyor çünkü.

    YanıtlaSil
  6. Hepimizin ortak kararıyla ilaç filan almıyorum. :)

    Sizi seviyorum her birinize ayrı ayrı sarılıyor hatta dertleşmek için bir fincan çayımla kapınıza gelmek istiyorum.

    Kumrularımı göğsümde uyutuyorum hiç ürkütmüyorum.

    YanıtlaSil