14 Eylül 2009 Pazartesi

Muhasebe

Bugün The Tea Party’i dinledim. Uzun zamandır dinlemiyordum. Belki dinliyordum da hakkını vererek dinlemek çok başka. Amanda Marshall dinledim sonra. Let It Rain’i. Eskiden çok severdim bu şarkıyı.

Geçen hafta kafamın çok dağınık olduğu bir haftaydı. Hamile olduğumu sanıp panikledim. Aslında “paniklemek” çok hafif bir kelime. Resmen kendimi duvardan duvara vurdum. Hamile miyim, değil miyim? O bilinmezlik beni delirtti. Bugün markette pedlere mutlu bir yüz ifadesiyle bakarken omuzlarımdan kalkan o büyük yükün hafifliğiyle sekerek yürüdüm kasaya. Hazır değilmişim yani. Bir kez daha deliliğin sınırlarında dolanıp hayatı bir kabusa çevirerek teyit etmiş oldum.
Bütün hafta boyunca koca bir soru işaretiyle yaşadıktan sonra bu öğlen gönül rahatlığıyla kahve içtim ve hayat ne güzel dedim.
Çok bencilim çok. Bu bencillikle annelik hangi yolda kesişir. Ben kendime olan aşkımdan arta kalanları çevreme serpmeye çabalayan narsist biriyim. Bunu zaten biliyorum ama bazı anlar görmezden gelmeye çabalıyorum. Hani mahsusçuktan öyle değilmişim gibi yapıp romantik hayallere dalıyorum. Kendi kendime yalan söyleme çabam takdire şayan doğrusu. Romantizm benim gibi Merkür tarafından çekip çevrilen bir kişi için koca bir hayal. Bazen yazdığım yazılara göz atıyorum ve fark ediyorum eni konu kendimi kandırıyorum. Sizde bu yalanın bir parçası oluyorsunuz doğal olarak. Bazen demek ki gerçekten pembe panjurlu evde yaşayan ve Hülya Koçyiğit gibi seke seke koşan biri sanıyorum kendimi. Gözlerimi Türkan Şoray gibi deviriyorum.

Çok iki yüzlüsün bebeğim. Bende seni bu yüzden bu kadar seviyorum ya!

5 yorum:

  1. hepsi nişantaşı hastalığı panik atak yüzünden..

    YanıtlaSil
  2. Ooof! Niles, öylemi dersin :)

    YanıtlaSil
  3. Hazır olmak bu konu için valla söz konusu değil. Yani hadi hazırım, arık anne olayım gibi bir durum yok. Ben hamilelik sürelerimde bile, hazır değilim dedim durdum. Ama sonrası bir şekilde geldi. Hala da bi şekilde geliyo, kocam arada hatırlatıyo, sen annelerisin, arkadaşları değilsin diye:)))

    YanıtlaSil
  4. Lalenin bahçesi, doğru söylüyorsunuz da, ne biliyim işte çok panikledim, korktum sorumluluk almaktan.
    Yaşamadan anlayamayacağım bir şey bu. Destekleyici ve olumlu yorumlarınız için çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil