İstanbul'a yağmurlar geldi ne güzel. Memo hiç sevmez yağmurlu havayı. O kuru soğuğu sever. Bense yağmurda siyah kazak giyip kırmızı ruj sürmeyi severim.
Saçlarımın ıslanmasını ve dumanı üstünde gelen çay bardaklarının içimi ısıtmasını severim. Yerdeki her ıslak yaprağın fotoğrafını çekmeyi ve şehrin kokusunu severim.
Yağmuru İstanbul'a çok yakıştırırım. Böyle günlerde kendimi yollara vurmak ve bolca gezmek isterim. Her ara sokağa girip çıkmayı, her vitrine bakmayı ve oturduğum kafenin camından insanlara bakıp, benimle ortak bir yanları var mı diye incelemeyi severim.
Yağmur yağdığında kitap okumanın tadına doyum olmaz. Limonlu bir kek çok şahane olur ve çorba en kral yemektir. Kalorifer peteğine sırtını yaslamak ne şahanedir. Ayağa giyilen yumuşacık bir çorap dizlere çekilen sıcak bir battaniyenin ve yanı başında sevgiliyle izlenen filmin tadı bam başkadır.
Yağmurun sesini dinleyerek uykuya dalmayı kim istemez? Şemsiye altında hayaller kurmayı ve başımın üstünde bir çatım var diye şükretmeyi ve daha sayısız bir sürü güzelliğiyle yağmuru, Memo hariç kim sevmez ki?
memonun da benimkiler gibi kıvırcık saçları mı var yoksa;) yağmura bayılırım, ıslanmaya, ve saydığın herşeye.. bi tek saçlarımın Diana Rose kıvamına gelmesinden nefret ederim:)
YanıtlaSilokadar güzel yazmissin ki, bugün kiziyordum kendimce havaya "yine mi yagmur ne güzel kizimla disari cikicaktik" diye. Bu post'tan sonra hic kizasim yok, yagmurun sucu ne, suc bende... Benim isim bittiginde sicacik coraplarimizi giyip yanimizada caylarimizi alip tahta sekillerden kaleler, kuleler, satolar ve daha neler neler yapacagiz...
YanıtlaSilBu gün yürüdüm yağmurda,incecik yağıyordu, şemsiye almadım, paltomun kapşonunu bile geçirmedim kafama.Ispanaklı ve patesli rulolar yapıp fırına koydum. Ama limonlu kek ne iyi fikir, fırında sıcakken, ben bu havaya girmişken.
YanıtlaSilSağlıkla , güzellikle
Kesinlikle yagmurlu hava dıyenlerdenım
YanıtlaSilBenim de en sevdiğim şeylerden biridir yağmurda yürüyüş. Yağmur altında yürüyüşün tadını anlatımında her zaman ki gibi çok güzel. Hatırladığım kadarıyla bebek düşünenlerden biriydin sende:) Bebekten sonra Defne'nin annesin de belirttiği gibi yağmurda yürüyüşlerin bir miktar sekteye uğrayabilir:) Onun için yürü yürüyebildiğin kadar derim ben:))
YanıtlaSilÇok güzel özetlemişsin..Kesinlikle katılıyorum:)
YanıtlaSilYok Yeliz'cim Memo'nun saçları kıvırcık değil ama dalgalı :)
YanıtlaSilO trafik belasından sevmiyor yağmuru.
Eee, ben seni düz saçlı sanıyordum :)
Defne'nin Annesi, umarım kızınla beraber dediklerini yapmışsındır. Hatta daha güzellerinide :)
Lalenin bahçesi, üff! nasıl canım çekti şimdi o ıspanaklı patatesli rulolardan. Limonlu kek yaptınız mı? merak ettim :)
Yass, di mi? :)
anne yazar, doğru diyorsunuz. Avarelik yapamam di mi?
Bebek istiyorum hatta son iki aydır geciken adet döngüsü beni boş yere umutlandırıyor :(
Hamzalar, teşekkürler :)
Hakan sevmez. O bir de ustune ustluk insanı kavuran sıcaklari sever.
YanıtlaSil:) Etti iki.
YanıtlaSilBence Memo bu yaziyi okursa fikrini degistirir
YanıtlaSilBende cok severim yagmuru hele yagmur sonrasi mis gibi toprak kokusunu ama sen yazinca dahada bi sevdim bak ..sen yazmayi hic birakma emi ! :)
Sevgili Yeliz, oğlun neden bu kadar tatlı şimdi daha iyi anlıyorum :)
YanıtlaSilToprak kokusu ne güzeldir ama oturduğum semtte beton kokusuyla idare ediyoruz :(
Memo'ya gelince böyle bin tane yazı bile okusa sevmez yağmuru. Önceki hayatında kediydi galiba. Yağmurda ıslanmaktan nefret ediyor :)
İlyas'a çokça öpücük :)
ah ben de yağmurkoliklerdenim
YanıtlaSilinsan yaşadığını hissediyor yağmur yağdığı zaman
oooh kızım da bana çekmiş allahtan yağmurda yüzünü yukarı kaldırıp gözlerini kırpıştırarak ıslanmaya bayılıyor:)
Anne kız yağmur keyfi yaşıyorsunuz ne güzel :)
YanıtlaSil