21 Eylül 2010 Salı

Doğum

Hamile kaldığınızı eşe dosta duyurur duyurmaz, hemcinslerinizin bin bir çeşit doğum hikayelerini dinlemeye mahkumsunuzdur. Bu erkeklerin bitmeyen askerlik anılarına benzer ve korkarım yetmiş yaşına bile gelinse ilk anın heyecanıyla anlatılacak olan bu doğum hikayeleri milyonuncu kez anlatmaktan usanılmaz. Hele karşında ilk hamileliğini yaşayan bir kurban varsa!

Ben kendi adıma dinlemekten usanmadım ama elbet en sevdiklerim kendi doğumumu annemden dinlemektir. Birde doğal yollardan üçüzlere gebe kalmış olan sanırım yaşları şu an 25 olan kuzenlerimin doğum öykülerini teyzemden dinlemek en sevdiklerim arasındadır.

Doğumdan sonra hep nasıl geçti? sorusuyla karşılaştım ve hep kolaydı cevabını verdim. Doğum gerçekten kolaydı tabi bunda epiduralin katkısıda var ama ben belki fikren ve ruhen hazır olduğumdan doğum kolay geldi. Açıkçası sonrası daha zordu benim için. Doğum sonrası atılan dikişlerde çıkan komplikasyon (doktor ağzıyla böyle lakin anneme göre becerisizlikten) beni oldukça zorlamış olsa bile kolaydı.

Doğum Hikayesini yazmamıştım. Belki dert yanmaktan yeni yeni vaz geçmiş olduğumdan şimdilerde aklıma geliyor bu konu. Açıkçası çokta anlatılacak bir durum yok ama nihayet 54 gün sonra kabaca anlatayım dedim.

28 Temmuz gece 23:00 gibi yatağıma yatmıştım. Hava çok sıcak olduğundan ve Şirek ayaklarım ateş gibi yandığından soğuk ve hızlı bir duş aldım. Memo her zaman olduğu gibi bilgisayar başındaydı ben yastıklarıma sarılıp uykuya daldım ama karnımda sanki adet olacakmışım gibi inceden bir sızı vardı. Üşüttüm galiba diye düşündüm ve kafamı takmadım. Neden sonra Memo yattı bir baktım saat 01:30. Uyumak istiyorum ama içimde garip bir heyecan peydah oldu birde karnımda inceden bir ağrı vardı. Sağa sola döndüm ama yok uyuyamıyorum ve içimde inceden heyecan bulutu beni sarmalamaya başlıyor. Kalktım salona geçtim eni konu karnım ağrıyor. Saat 02:00 olmuş. Bilgisayarı açtım normal doğum evrelerini okuyorum. Bir yandan saati kolluyorum. Biraz koltukta sızıyorum filan ama şaka maka 10 dakikada bir kasıklarımda ağrı peydah olmaya başlıyor. Memo uyuyor saat 03:30 oluyor ve ben sabah ezanına kadar saat başında kendimi yoklamaya karar veriyorum. Memo uykusunu alsın diyorum. Paniklemeye gerek yok. Saçlarımı tarıyorum, bavulu son kez yokluyorum hastaneye giderken giyeceklerimi filan hazırlayıp Memo'nun yanına uzanıyorum. Biraz sonra sabah ezanı okunuyor. Memo'yu uyandırıp ona hastaneye gitsek iyi olur diyorum. Nasıl bir şey diyor, sancın mı var?. Suyun gelmesi gerekmiyor mu?. Memo bu su gelmesine takmıştı o zaman :) Aslında beni zorlayan bir sancım yok ve şıp diye doğurmayacağım da aşikar ama bebeğin boynuna iki tur dolanmış olan göbek kordonu beni kaygılandırdığından hastaneye gitmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Memo duş alıyor, giyiniyor bende hazırlanıyorum ve doğum çantasını almak için erken olduğuna karar verip, 29 Temmuz sabahı saat 05:45'te hastaneye yollanıyoruz.

5 dk. sonra hastanenin acil bölümünde karımın sancısı var diyen Memo'nun arkasında kuzu gibi bekliyorum. İçimde şimdi ne olacak sorusu yanıp sönmekte. Beni doğumhaneye alıyorlar Memo dışarıda bekliyor. Ön muayene sonucu henüz 2 cantimlik açılmam olduğunu anlıyoruz. NST' ye bağlanıyorum saat 06:00 ve tam 13 saat boyunca o cihaza bağlı kalıyorum. Doktorum aranıyor ve yatış işlemlerimi başlatıyorlar. Memo annemi arıyor haber veriyor. Ben hastane geceliğini giyiyorum. Lavman yapılıyor, kanım alınıyor ve serum takılıyor. Sonrasında suni sancı için olduğunu anlıyorum. Çok tatlı genç ebelerle ve deneyimli hasta bakıcı bayanlarla kendimi rahatlamış hissediyorum. Doktorum geliyor sonra ve muayene sonucu daha ortada doğum alameti olmadığı ama NST'de sürekli bebeği takip etmek istediğini söylüyor. Açıklık 2 cm. ve normal doğum için beklemek istediğini ısrarla belirtiyor doktorum. Bende tamam diyorum. Bekleriz acelesi yok. Bebek iyi olduğu müddetçe sorun yok ama şu çift tur dolanan kordon yüzünden de bebeğin doğum kanalına inmesi gecikebilirmiş.

Bekleyiş devam ediyor bu arada annem geliyor ve hastaneleri içi kaldırmayan annem beni öyle görünce ne kadar vakur dursada az bir zaman sonra fenalaşıyor. Tüm ebeler annemle meşgul, bende perdenin arkasından destek veriyorum :) Anneme serum takılıyor filan biraz toparlanınca benim için hazırlanan odaya çıkartılıyor. Ardından Banu geliyor ve ota boka çamur atıp gülüşüyoruz. Sonra Memo'da giriyor yanıma ara sıra dönüşümlü olarak yanımda kalıyorlar. Ben epidural isteğimi önceden belirttiğim için anestizi uzmanı bir bayan geliyor ve kateteri yerleştiriyor. Tam saatini unuttum ama belli bir açıklıktan sonra takılıyor diye biliyorum. Deneme amaçlı dozu veriyor önce her şey yolunda. İhtiyaç oldukça epiduralimi alıyorum paşa paşa. Bu arada vardiyesi biten hastane personeli değişiyor ve şansıma bundan aylar önce henüz 8 haftalık hamileyken kusmaktan helak olmuş biçimde ilk kez hastaneye gelişimde, boş oda olmadığından o an müsait olan doğumhane odasında bana serum takan genç ebeyi karşımda buluyorum. Saçının belli yerlerini maviye boyamış yakışmış diye düşünüyorum. O da beni hatırlıyor gülüşüyoruz. Saatlerdir NST'ye bağlı yatıyorum ve sırtım ağrıyor fena halde. Doktorum yine geliyor ve muayene sonucunda 6 santimlik açıklık olduğunu öğreniyorum fena halde bozuluyorum. 10 santime ulaşmak hayal gibi geliyor. Bu arada teyzem geliyor yanıma. Ben artık saat 18:30 gibi inceden doğum ağrılarını yaşamaya başlıyorum ama teyzem beni iyi yönlendiriyor. Nefes alıp veriyorum düzenli bir biçimde. Arada kestiriyorum arada ımmhh! gibi sesler çıkarıyorum teyzem hep elimi tutuyor ve arada bana dua ettiğini fark ediyorum.

Tekrar muayene ve o esnada suyum geliyor voule! az kaldı diye rahatlıyorum. Açıklık ilerlemede ve sancılar sıklaşmaya başladı. Teyzem hep nefes al ver diyor bende gayet uysal dinliyorum. Elini sıkıyorum. Artık 20:00 gibi son muayenede 10 cm. oldu diye hepimiz seviniyoruz ve doktora haber uçuruyoruz. Birazdan doktor geliyor ve beni doğumhaneye götürmek için ebe ve teyzem koluma giriyor. Bacaklarım uyuşuk filan değil yürüyebiliyorum. Teyzemle birazdan görüşürüz diye vedalaşıyoruz. Yüzünde annelere özgü endişe bulutu. Doğum yapan her kadın gibi benle beraber oda kendi doğum anlarını yeniden yaşıyor. Kendim yürüdüm o masaya yattım ve işte dedim artık geliyor oğlum. 8 haftalık hamileyken serum taktıkları o yatakta şe an doğuruyor olmak beni çok mutlu etti. O zaman doğum anını düşünemezdim bile. Tek derdim kusmaktı ve hiç bitmeyecek gibi gelirdi.

Doktorum bana ıkın dediğinde nasıl ıkınmam gerektiğini bir kez daha anlattı ve göbeğimin üstünde NST kayışlarıyla orada birazdan karşılaşacağım çocuk için heyecan ve tarifsiz duygularla ıkındım. Eşini içeri alalım mı? diye soran doktora bir an durup yok dedim. Şimdi kaldıramaz belki o anı, gerek yok dedim. Sonra Üç veya belki dört defa, çenemi göğsüme dayayıp ellerimle yatağın yanlarındaki o zımbırtılardan güç alarak ıkındım ve saat tam 20:24'te, bacaklarımın arasında baş aşağı duran bebeği gördüm. Hemen göğsüme koydukları sıcak ıslak ve kaygan ve her şeyiyle benim olan oğlum, göğsümde top gibi yatıp memeye ulaşmaya çalışıyordu. Çok minik dediğimi hatırlıyorum ve ağladığımı. Hemen sonra Memo geldi. Bebeği ve beni gördü ve Ege'yi götürdüler kaldık masada bir başımıza. Dikiş atıp beni temizleyip sedyeyle odama aldılar. Tüm bunlar olurken Allah'ım çok kolaydı diye düşünüyordum. Gülen bir suratla odama geldim ve annemi kardeşlerimi teyzemi gördüm duygusallık had safhadaydı. İçimden hep işte bitti, çok kolaydı diye geçiyordu. Sonra Ege geldi, yumuk yumuk tatlı bir bebek. Hemen emzirdim o an çok güzeldi. İçimde minnet ve şükran duygularıyla iyiki normal doğum oldu diye Allah'a şükrediyordum. Ardından bana çorba ve komposto getirdiler. Her şey yolundaydı. Lakin gece yarısı herkes gidip annem ve Memo'da uykuya dalınca ve ağrı kesiciler uçup gidince acımla baş başa kala kaldım :) Sürekli ıkınmak istiyordum ve ıkınırsam dikişim açılır diye korkuyordum. Nöbetçi doktor normal dedi stres yapma geçecek ama ben sabaha kadar acıdan uyuyamadım. Nihayet sabah kendi doktorum muayene sonrasında beni derhal ameliyathaneye aldı. Anestezi aldım ve 2 saat sonra yeniden odama geldiğimde doktora artık uyumak istiyorum bana bir şey ver dedim. Sıkı bir morfin sonrası uykuya dalmışım kalktığımda ağrım geceye göre nispeten azalmıştı.

Sonra doktorum bana dikişlerimde ödem oluştuğunu yeniden açıp temizlediklerini ve içeriyi ağ gibi ördüklerini 50 dikiş attığını söyledi. Hastaneden çıktığımda yaklaşık 12 gün filan popo üstü oturamadım. Dikili bölge hiç iyileşmeyecek gibi geliyordu. Popom sim siyahtı :(
Lakin her şey düzeliyor. İnsan vücudu mükemmel bir makina :)

Gerisini zaten nispeten yazdıklarımdan biliyorsunuz. Dediğim gibi doğum zor değildi. Sonrası bile kendi adıma zor değildi ama emzirme ve süt problemi ve bebeğe yetemeyen anne psikozu beni çok yordu. Mama vermenin yükü omuzlarımda halen oturmakta. Halen karşılaştığım birileri emziriyorsun di mi? diye sorduğunda oradan kaçasım geliyor lakin böyleyken böyle işte. M A M A veriyorum. S Ü T Ü M Y O K !!! diyorum. Ne yapalım olsa iyiydi ya diye cevap veren herkesi boğuveresim geliyor. Sanki ben kıymetli göğüslerime zeval gelmesin diye şımarıklıktan emzirmiyormuşum gibi veya anne sütünün kıymetini bilmeyen 16 yaşında bir yeni yetmeymişim gibi davranmalarına sinir oluyorum.

Sonuç olarak normal doğum güzel bir şey :) Epiduralde öcü değildir. İllaki acı içinde kıvranmamız gerekmez. Millet tarlada doğuruyordu geyiğide bitsin artık ne olur. Sanki Amerikan Hastanesinde doğurma şansları varken, yok ben tarlayı tercih ederim demişler gibi. Öyle de oluyor evet ama daha konforlu ve rahat doğurabilme şansı varsa neden kullanılmasın. Bu benim fikrim herkes kendi doğumu için en doğruya karar veriyor bir şekilde. İnsanları şartlandırmamak gerek. Önemli olan sağlıkla bebeği kucağa alabilmek bence.

Şimdi gidip oğluşu mıncırmam gerek :D

16 yorum:

  1. Kadın,doğum ve diğer hikayeler konusunda hı hı deyip dinleyeceksin sadece bir kere anlatıp geçiyor herkes sonra kendi bildiğini okuduğunu görünce de bir daha söylemiyorlar :)
    Geçenlerde bir misafirim bana çay demlemek için çayı önceden ıslatmam gerektiğini anlattı :)))
    Düşünebiliyormusun ben ve çay demleme.. Yaşı benden büyük ama ben ondan en az dokuz sene önce evlenmişim :) Hatta on yaşımdan beri ev işlerini bilirim..
    hı hı deyip geçtim ama bir daha ki sefere usturuplu birşeyler söyleyebilirim kaşınırsa..
    "Kendi bildiğinden vazgeçme kimseyi dinleme,yani dinler gibi yap kendi bildiğini oku " derim :)
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. çok duygulandım canım , Allah analı babalı büyütsün inşallah.

    YanıtlaSil
  3. Heyecanla okudum! Ne güzel, kolay olmasına çok sevindim senin adına. Zor hamileliklerin doğumu da zor olur diye bilirdim, ama her hamilelik ve her doğum kendine özgü sanırım, dinlediklerinden etkilenmemek gerek.
    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
  4. Normal doğum bence en iyisidir, ve dediğin gibi insanın psikolojik olarak hazır olması çok önemli. Sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. çok güzel bir doğum hikayesi...
    sezeryana bok atanı duymuştum da epiduralli normal doğuma bok atana da YUH!!! diyorum
    sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Çok şanslısın bence son yıllarda insanlar bir şekilde hep sezryan oluyorlar yada mecbur kalıyorlar.Maşallah :) Her bebek illa emecek diye bir şart yok rahat ol çok sağlıklı mutlu bir bebek olsun dilerim.Ayrıca tüm doğum hikayeleri gibi buda çok güzeldi.

    YanıtlaSil
  7. Asortik Krep, dediklerine aynen katılıyorum. Asap bozan insanlarla bir araya gelmekten hoşlanmıyorum ama arada oluyor işte :)
    Herkesin her konuda bir fikri olması ne komik. Eline sağlık de geç işte yok illa bir şey yumurtlanacak yani.
    Öpüyorum seni.

    Judy Abbot, amin şekerim. Cevapları yazıp senin Ezel'in son bölümüyle ilgili kritiğini okumam gerek :)
    Öptüm.

    Sibel, benim hamileliğin zorluğu her şeyin fazlaca kokuyor olması ve habire kusmamdı :) Her zorluk öyle olsun kimisi aylarca yatmak zorunda kalıyor düşük tehlikesi filan oluyor.
    Gerçekten herkesin yaşadığı tamamen farklı oluyor.
    Sevgiler.

    Selma Tasarım, normal doğum gerçekten doğum sonrası için hele çok iyi oluyor ama herkes kendisi için en doğrusu neyse onu uygulamalı. Normal doğumu kaldıramam diyen çok insan var.
    Sevgiler.

    Yeliz, iş normal doğurmakla bitmiyor epiduralla doğuranıda adam yerine koymuyorlar :P
    Doğumun tüm evresini yaşamadan normal doğurdum demiycen diyorlar :) Eleştirinin sonu yok anlıycan :)
    Öptüm seni.

    nehircce, doktorlarda bazen göz boyuyorlar bence. Benimki normal doğum delisiydi Allah'tan :) Gerekirse sezaryende olunurdu benim tek istediğim sağlıklı bir bebekti oda oldu çok şükür :)
    Emzirebilsem iyiydi ya neyse...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. ama daha dur o büyürken de onu yapsan bunu yapsan diyen çok olucak..her anne başka her çocuk başka her hikaye başka oysa ki..
    ama bu kadar uzunca bir yazıya izin verdiğine göre ege herşey yolunda sinyalleri aldım ben :)

    YanıtlaSil
  9. Merhabalar,bende bebek bekleyen biri olarak hikayenizden çok etkilendim hatta duygulandım.İnşallah benim doğumumda kolay olur.epiduralli olsa bile normal doğum yapmışsınız,herkes ona bile cesaret edemiyor.Darısı benim başıma inşallah.Bu arada ege çok tatlı maşşallaaaah

    YanıtlaSil
  10. asap bozanları ben hemen baştan ignore ediyorum:)))

    Hereksin bir doğum hikayesi vardır ama benim gibi çok açım şimdi doğuramam ayrıca uykumda var diyen varmıdır:)))

    Ama en önemlisi en sondaki cümle ne olursa olsun sağlıkla kucaklaşabilmek...

    Sevgiler sana sevgili Ruhdağı ve en minik blogcu Ege

    YanıtlaSil
  11. Merhaba,
    Cok guzel bir hikaye. Blogun faydasi bebis ilerde kendi okuyabilir. Belgesi var. Ben dogumumu ve sonrasinda olanlari hep bir deftere yazmistim. Hala da kizimin oglumun soyledikleri, yaptiklari komik seyleri yaziyorum. Ilerde guzel bir ani olacak. Epidural bir mucize degil mi? Ben bana yapildiginda yapan uzmanin elini opmustum. Saglikli guzel bir bebek dogurmussunuz. Sukretmeyecek gibi degil di mi? Anali babali buyusun bahti acik olsun. Sevgiler, Didem

    YanıtlaSil
  12. Funda, evet epey kolayladık gibi :) Ege aslında çok problemli bir çocuk promlem olan anası :D
    Konuşan çok evet ama insanın doğasında var galiba :)

    Gizli dünyam, umarım doğumunuz kolay olur sağlıkla bebeğinizi kucağınıza alırsınız. Rahat olun önemli olan huzur. Doğum şekliniz bence hiç önemli değil önemli olan bebeğiniz ve sizin için en sağlıklısı olana karar vermeniz :)
    Sevgiler.

    Lalenin bahçesi, sizin hikayeniz en süperi :D

    Kafa ütüleyenleri dinlemiyoruz evet.
    Öpüyorum sizi :)

    Didem, bilmem ilgisini çeker mi? Ben olsam okumak isterdim :)
    Epidural güzel bir şey evet :) Dediğin gibi en önemlisi sağlıklı bir bebek. Umarım Allah oğluma sağlıklı huzurlu mutlu bir hayat verir.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. ne güzel ayrıntılı anlatmışsın. yanıbaşındayışım gibi oldu:))

    YanıtlaSil
  14. denizanası, unuttum bazı ayrıntıları aslında :)

    YanıtlaSil
  15. Sekercim cok guzel anlatmissin. Ne yazik ki bizim ulkemizde bir sezaryendir gidiyor. Halbuki sezaryen anormal dogumlar haricinde kesinlikle yasak! cunku annenin vucudu icin iyi degil.Dusun bir programi baslatiyorsun ve program bitmeden aliveriyorsun icinden. Oyle her onune gelen sezaryen yaptirmamali.
    Normal dogum harika bir olay bence.Epiduralle de hersey daha kolay.
    Oglusunu ve seni operim:)

    YanıtlaSil
  16. pelininstyle, normal doğumdan korkmamak gerek desteklenmeli bence ama karar yine kişinin kendisinde bitiyor. Mesela benim doktorum kesinlikle normal doğum diye direten biri ama aynı doktorun hastası olan bir başka bayan daha ilk randevuda doktora sezeryan istiyorum ona göre demiş. Uğraşamam ben normel doğumla diyormuş, doktor ne yapsın :)
    Oğluşumla bende seni öpüyoruz. Hatta Ege biraz tükürüklü öpebilir benden söylemesi. Tükürük çıkarmayı öğrendi çocuğum :D

    YanıtlaSil