30 Kasım 2011 Çarşamba

Manik Depresif Yazılar Seriselleri

Hayat nedense bom bok. Her akşam bir birinden berbat haberleri dinliyorum. Şu an Van'da deprem yardımlarının dün akşam yandığını izliyorum. Kara yollarının depolarında yangın çıkmış. Bebek bezi, battaniye, mamalar ve daha bir sürü şey yanmış. Van bir türlü toparlanamıyor. Bende bu aralar Van gibiyim. Habire artçı depremler yaşıyor, karda kışta dışarıda kalmış gibi beyhude dolanıp duruyorum. İç dünyam tam bir Van!

Dış dünyadaysa bir haftadır mide rahatsızlığıyla uğraşıyorum. Sinirsel mi?, keyiften mi? her nedense midemle aram hoş değil ve migren ataklarım son bir iki aydır her zamankinden yoğun. Açıkça depresyon ben geldim buradayım diyor ama ben kulaklarımı kapatıp duymazdan geliyorum. Haftada bir banyo yapar oldum. Burdan bile, vehametim gözler önüne serilmiş olsa gerek.

Diğer yandan hayatın en güzel varlığı serpilip büyümeye, her gün yeni bir şeylerle beni şaşırtmaya devam ediyor. Ben kendimle haşır neşirken, o alt ve üstlerden azı dişlerini çıkartıyor ve gıkda demiyor ve bense yemek yemiyor nazlanıyor diye dertleniyorum. Her zaman olduğu gibi gülerken fark ettim diş çıkarttığını. Ben bir haftadır hasta halimle koltukta battaniyeyle yatarken, o beni anlar bir uslulukla halıda oyuncaklarıyla legolarıyla oyalandı durdu. Onu hakedecek ne yaptım bilemiyorum. Varoluşumun tek sebebinin Ege olduğunu düşünüyorum. Başka bir halta yaramadığım oldukça belli.

Birde bu ayı kara listeye almama sebep olan bir olay oldu. Ege koltuktan parkeye alnının üstüne düştü ve takla attı. O an uyuştum sanki. Anında alnında ceviz büyüklüğünde bir şiş oluştu. İlk defa düştü. Şaşırdım kaldım. Tam banyo yapıp uyutucaktım ama bir anda olan oldu. Mahvoldum. Açıkçası beni bunalıma sokan etkenlerden biri bu olay oldu. Ona bir şey olursa ne yaparım? Allah'ım canıma kıyarım bu kesin. Ben başka türlüsünü düşünemem. Onu bir fanusta tutamam elbette ama bu kötü düşünceler beni yakında bir akıl hastanesinde fanus içinde yaşatacak diye korkuyorum. Çok keyifsizim bu aralar çok. Aklım sürekli bana oyunlar oynamakla meşgul.

Kendime oyalanacak bir şeyler bulmak istiyorum ama bir türlü bu sis perdesinden sıyrılamıyorum.

Klasik depresif Ruhdağı yazılarından birine daha burada son veriyor, esenlikler diliyorum efendim.

6 yorum:

  1. ben de hiç ama hiç sevmedim kasımı...Kızlar büyürken beni doktora götürselerdi kesin Bakırköye kapatılırdım. Hala en ufak bir şeyde tüm vücudumun kimyası değişiyor. Temkinli ol gerisini çok fazla düşünme. Yoksa hem kendine hem çocuğuna zarar veriyorsun. Şimdi Gamse aynı benim gibi evhamlı bir tip oldu çıktı.
    Her şey geçiyor, büyüyorlar bence keyifli kısımlara odaklan.
    SEVGİMLE

    YanıtlaSil
  2. yazdığım yorum silindi allahım allahım ben nasıl kararmim :)

    kısaca
    bende senin yazdıklarını yaşıyorum ama değil yazmak düşünemiyorum bile
    çünkü karardıkça kararıyorum bu aralar daha da dibe batıp duruyorum...

    ama 1 can var canımdan ya
    onun varlığı kararmamı suçlu çıkarıyor, bu suçlu çıkarış beni düzeltecekken daha da bunalıma sürüklüyor
    bu böyle sürüp gidiyor...

    bunları düşünmeyi bıraktım 1 gülümseme kahkahaları getiriyor
    onun için git egeyi öp öp öp ve öp
    (sonuncu öpücük benim için) birazda ham ham yap ki pıtırdaması içini güldürsün

    ben artık hep böyle yapıyorum eceyi güldürüp kendime geliyorum...

    sevgiyle
    gSd

    YanıtlaSil
  3. Bu bişey olacak korkusu beni de yiyip bitiriyor, halbuki elden ne gelir tedbirli olmaktan başka.. Bir düşme vakası da biz yaşadık, elim ayağım birbirine dolandı, anladımki böyle durumlarda hiç soğukkanlı değilim. Allah'ın sen koru.
    depresyona gelince sana bir meşguliyet lazım kanımca, ama evde değil dışarda. mümkünse böyle bir olasılık denemekte yarar var.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Lalenin bahçesi, bazen öyle şeyler oluyor ki, gücüm kalmıyor sanki.

    gSd, çocukların gülümsemesi olmasa zaten halimiz nereye varırdı?

    Sessizce, dışarıda bir meşguliyet bulmam mümkün değil ne yazık ki!
    Ama bir meşguliyet gerek bu doğru.

    YanıtlaSil
  5. ne kadar karamsar bir yazi bu. kasim ayi cok zordu cidden, hatta 2011 yilinin kulliyen zor bir yil oldugunu dusunuyorum kendi adima. umarim 2012 daha olumlu gecer.

    YanıtlaSil
  6. ne kadar karamsar bir yazi bu. kasim ayi cok zordu cidden, hatta 2011 yilinin kulliyen zor bir yil oldugunu dusunuyorum kendi adima. umarim 2012 daha olumlu gecer.

    YanıtlaSil