26 Aralık 2012 Çarşamba

Olan Biten

Evin erkekleri uyurken geceyle baş başa kalmak çok keyifli. Sessizlik ve dinginlik dolu. Buzdolabından hafif bir homurtu gelmekte ve ben bir fincan sade kahve aşkıyla harmanlanmış durumdayım.

Bu akşam Ege bizi korkuttu. Durup dururken, koşarken bacağı sekiyor gibi oldu. Bu hali onu çok güldürdü. Bizse deli gibi korktuk. Ben önce aynı durumda uzun süre kaldığı için bacağı uyuşmuştur, birden koşunca karıncalandı ve dizi boşalır gibi oldu buna güldü dedim. Fakat Memo gözlerini kocaman açıp başka bir şey olmasın diye bakınca bende de panik havası başladı. Anında en kötü senaryolar başımda dönmeye başladı. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Derin uykularda uyuttuğum panik atağım anında hazır ola geçti. Biraz zaman geçince Ege düzeldi. Ben halen bacağının uyuştuğunu düşünüyorum. Kötü düşünmek istemiyorum ama yarın sıkı takibe alıcam. Ufak bir anormallikte doktora götürücez.

Böyle anlarda ikinci çocuğu kesinlikle yapmama kararı alıyorum. Bu deli işe bir daha bulaşmamalı diyorum. Çocuğuma bir şey olursa endişesi beni zaman zaman deliliğin sınırlarında gezdiriyor. Bu sinir harbine ikinci kez başlamak deli işi. Çok seviyorum çocukları ama yaşım ve dünyanın başı bozukluğu beni durduruyor. Çocuk sahibi olmadan önce üç tane istiyorum demek Hülya'nın dediği gibi sadece romantik bir hayalmiş. Kalbim istiyor ama mantığım hiç bulaşma diyor. Bir çocuğu dünyaya getirip, sorumluluğunu üstlenmek, onu düzgün bir insan olarak yetiştirmek bu dünyada yapılacak en büyük iş. Anne baba olmak en ağır işçilik getiren iş. Altından kalkılması pek zormuş. Şimdilerde daha iyi anlıyorum Ege büyüdükçe bu sorumluluk omuzlarımda daha da ağırlaşacak biliyorum.

Neyse, iyi düşünelim iyi olsun.

Bu ay bir kaç kitap okudum. İlki Julie OTSUKA \ Tavan Arasındaki Buda.


Çok sevdim. Okumamışsanız tavsiye ederim.

Diğeri bir klasik. Sinema versiyonlarını çokça izlediğim ama hiç okumadığım Bram STOKER \ Dracula.


Son olark yine dizi ve sinema olarak değişik versiyonlarını izlediğim ama hiç okumadığım Sherlock hikayelerinden biri olan, Artur Conan DOYLE \ Sherlock Holmes Altı Napolyon isimli kitaptı.


Çerez niyetine okunmuş fena sayılmayan bir kitaptı. Diğer serilerini alır mıyım?bilmiyorum. Belki tatile filan gidiyorsanız veya uzun bir uçak yolculuğunda yandaşlık etsin derseniz neden olmasın?

Bu arada fotoğraf makinemin şarja giriş kısmı arızalandı. Kullanamıyorum. Canımı çok sıkıyor. Egemin resimlerini çekemiyorum. Başka şeyleri de...
Yeni yıldan yeni bir fotoğraf makinesi istiyorum.
Böyle işte. Benim artık dizi saatim geldi. Kaçtım.




2 yorum:

  1. Dün akşam internetten kitap siparişi verdim. Ama bir kitap vardı ki adını bir türlü hatırlayamadım ve sipariş dışı kaldı. O da Tavan arasında ki Budha idi:(

    Bu kaybetme korkusu öyle lanet bir şey ki, eğer frenlenmezsem delirebilirdim. Bugünkü Lale nasıl oldu çok uzun hikaye...Okuldan geç kalsalar,servis iki dk gecikse kusardım.

    Ama her çocuğun bir kardeşi olmalı tezini her platformda savunurum yine de...

    YanıtlaSil
  2. Lalenin bahçesi, bende bu kitaba aylardır denk gelip bir şekilde alamadan geçip gidiyordum. Bir daha ki siparişte unutmazsınız :)

    Birazdan kız kardeşlerim gelecek hevesle bekliyorum. Egeyi bu duygudan mahrum bırakmak istemiyorum ama bazı zamanlar kafam fazla karışıyor. 1-2 sene sonra umarım evde fazladan bir çığlık daha olur :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil