17 Aralık 2008 Çarşamba

Büyülü Gerçekçilik



Hani var ya benim için Marquez'in dişisisin. Bunu diyebileceğimi hiç düşünmezdim. Kitaplıkta Marguez'lere dönüp şöyle dedim. "Hele bir kardeşinize yer açın bakalım."
Sonrada mutlu mutlu seyrettim manzarayı.


Bu E.Sevgi Özdamar var ya, beni elimden tutup bulutların üzerinde gezdiriyor. Sanki o anlatıyor ve ben bıkıp usanmadan dinliyorum. Arada dur bir çayımı tazeleyeyim diye sözünü kesiyorum.

Hiç bitmesin. Şehrazat’ın 1001 gece masalları gibi hiç ama hiç bitmesin istiyorum. Geceleri yıldızların üstünde uyuyalım, ay odamıza insin hatta.
Tüm gün yüzümde güzel bir tebessüm, içimde banyo sonraları hissedilen yeniden doğmuş olma duygusu.

Tamda zamanında karşılaşmadık mı? Ne öncesi, ne sonrası. Tam şimdi olmalıydı buluşmamız. Kaldığımız yerden devam ettiğimiz bir sohbete koyulmuş gibi.
Bir cigara daha yak hele, dur hatta ben çayımı tazeleyeyim olmaz mı?

7 yorum:

  1. sizden kitap yorumları almak ayrı bir keyif. insana ekranın içinden elini sokup oradaki kitabı çıkarıp alma hemen çöküp okuma isteği uyandırıyor,sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. hiç duymamıştım, merak ettim şimdi, ben de çayımı alıp gelsem. hı.

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel anlatmışsın. Bir an, içinde kayboldum yazının.

    YanıtlaSil
  4. Ama bu kitap yorumları beni aşka getiriyor, bir tomar kitap doldu eve, okunmayı bekliyoor:)

    YanıtlaSil
  5. Yorumlar için sağolun.

    Ben öneri veya kitap eleştirisi yapmıyorum. Haddim değil zaten ben eleştirmen değilim, fukara bir okurum sadece. Bende iz bırkanları buraya not düşüyorum, ilginizi çekiyorsa ne güzel. Çok mutlu oluyorum.


    Herkese bol okumalı günler.

    YanıtlaSil
  6. "Marquez'in dişisisin" demişsin ya işte beni bitiren cümledir o:)

    YanıtlaSil
  7. Serap'cım kütüphaneye yolu düşerse kaçırma :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil