18 Mayıs 2010 Salı
Havadisler
Yazacak çok şey var aslında. Blog aslen bir kişisel günlük formatına sahipse eğer, düşülmesi gereken oldukça not var.
Öncelikle Ocak ayından bu yana hastahaneler ilaçlar ve sıkıntılarla yoğurulan hayatımız geçtiğimiz cumartesi Memo'nun ailesini Taşköprü'ye götürmesiyle başka bir boyuta kaydı. Hastalık ne yazık ki iyileşmedi, tümör yeniden faaliyette ama umudumuz var. Onkolojiden verilen ömür biçmeye inanmıyoruz. 9-10 ay neyin pazarlığı? İnsan ömrüne doktorların biçtiği süreyi uzatabilirize inanmak istiyoruz. Kemoterapiye devam. 28 günde bir 5 gün süreyle ilaç tedavisi ve sürekli kullanılması gereken nöbet ilaçları vs. vs. vs.
Geçtiğimiz cuma günü doktor kontrolümde bana sırtını dönen oğluma hiç küsmedim bu sefer. 1273 kg. olmuş oğlum. Ters bir durum yok. 15 Haziran bir sonraki kontrolümüz, sonrası daha sık doktora gidiş.
Bu hafta göbeğe sihirli değnek mi değdi nedir? Birden büyüdü sanki. Havaların ısınmasıyla beraber saçılıp dökülünce saklanacak hali kalmadı. Dolayısıyla metroya bindiğimde ayakta kalma gibi bir ihtimalim yok. Hemen birileri böyle geçin diye yer veriyor. Alışkın değilim bir tuhafıma gidiyor. Bir kere illaki yüzüm kızarıyor ve bütün vagonun gözleri üstümde oluyor. Ben ya neon yeşili, ve yahut saks mavisi ama genellikle kırmızı ojeli tırnaklarımı kemirmemek için ellerimi kavuşturup "next station Levent" anonsuna kadar sıkıntıyla oturuyorum. Birden "Bayan" statüsüne teşrif etmenin ve erkeklerin genellikle türbanlı bayanlara verdiği yer verme önceliğinden, oğlum sayesinde istifade ediyor olmanın şaşkınlığını yaşıyorum. Kuru kafalı kolyelerime rağmen hem de!
30. haftanın içindeyiz ve doğuma 10 hafta kaldı paniği sarmaladı şimdilerde. Biraz korkmaya başladım. Hep böyle kalsak ne olur ki?
Boşalan misafir odasını artık bebek odası formatına sokmaya başlamamız gerek. Halen işin neresinden başlayacağıma karar veremedim. İkea'da gördüğüm dolabı almaya karar verdim. Bir adet odaya uygun avize ve yeni perdeler. Halı tabi oda var.
Memo sabah beni, pijamamı göbeğimin üstüne çektim diye Obirikse benzetti. Çok romantik di mi? Kızma ama! dedi birde.
Vay anasını başka bir şey demiyorum.
Memo Efendi, sen bana baksana! Obiriks görmemişsin sen hayatında tamam mı? Şişman filan değilim bir kere!!!
Hülya'nın Tükkandan emzirme yastığı aldım. Şahane bir şey. Hamileyken uyku yastığı olarak kullanılan cici şeyden. Bu gece çok rahat uyudum. Sabah bir baktım Memo sarılmış yastığa.
32. haftanın başında doktordan çalışabilir raporu almak gerekiyormuş, yoksa SSK ben anlamam kardeşim diyip para filan vermezmiş. Dün bunu öğrendim. Öyle mi?
Dün oğlum ilk kez ABBA dinledi. Çünkü teyzesi üşenmemiş, ta Edirne'de okuldu sınavdı demeden bizi düşünmüş ve 70'ler ve 80'lerden güzide parçaları bir araya getirmiş. Neler yok ki aralarında saymakla bitmez. İşte benim oğlan ABBA çıkınca kudurdu resmen. Tam bir cumartesi gecesi ateşi yaşandı göbeğimde. Yan masalardan görücekler diye göbeğimi iyice masanın altına soktum, resmen çalkalanıyordu. Bir ABBA fanımı doğuyor ne?
Tantitoni'den çok sevimli bir çaydanlık aldım birde Boyner'in mutfak kısmındaki her şeyi alasım var. Zor duruyorum.
Bugün Sabiha Al Khemir'den Mavi Elyazması'nı okumaya başladım.
Çıkmak istersen eğer arş üstüne
İki fincan kahve iç berş üstüne
Ehl-i irfan arasında bir ziyafet büsbütün
İki fincan kahve ile bir lüle keskin tütün
demiş Vehbi Surname'de.
Katılıyorum azizim.
En kısa zamanda nargile fokurdatsak şöyle yanında bol köpüklü kahveyle ne ala olurdu.
Daha bir sürü şey vardı ama unuttum sanırım...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Jenifer Lopez'in Back-up Plan'ı izleyip , ilk sizin sayfanızı açtım. Ne hoş oldu hem yeni bir yazı ile karşılaşmak hem de yine bir hamile hikayesi okumak... İzlemediysenizs mutlak izleyin çok keyifli...
YanıtlaSilHastanız için söyleyecek bir şey bulamıyorum... bu süreci çok yakından hatta içinde yaşamış biri olarak... tek söyleyeceğim pozitif olun... yapılabilecek her şeyin yapıldığına inanın...
Boynere girdiğimde ben de aynı duygulara kapılıyorum bir de Englişh -Home'a
Sevgiler ...
kayınpederin için dualarım sizinle, pozitif bakmaya çalışın.
YanıtlaSilen yakın arkadaşım da 6 hafta sonra doğum yapacak, son günler onun göbek de kocaman oldu:) ilker de bana ayıyogi diyordu, yogacıyım ya:P SGK ile ilgili benim arşivlerden bakabilirsin, acayip gerilme dönemiydi.
sevgiyle kal!!
Lalenin bahçesi, bende cumartesi günü izledim filmi ve hatta bu postta yazıcaktım, unuttuklarım arasında oda varmış :)
YanıtlaSilFilm çok eğlenceliydi özellikle doğum yapan o kadını grupça izledikleri sahne :) İçim bir garip olmadı değil ama! Duygularıma tercüman olan bir sahneydi :)
English Home konusuna katılmamak mümkün değil.
Sevgiler.
Yeliz, sağolasın. Senin arşiv benimde aklıma geldi bakıcam.
Adam Obiriks dedi ya, çok sevimliymişim de ondan demişmiş!!!
Bu arada Arca'nın fotoğrafı süper, aşığım galiba ben bu çocuğa :)
Öptüm sizi.
Aynı panik beni de sardı bir kaç gündür. Şu ana kadar hiçbir şey almadım. Oda işi, kıyafet işi, ufff bir sürü bir şeyler var.
YanıtlaSilBen 32. Hafta raporunu Pazartesi alıp işyerine vereceğim.O rapor çalışabilir raporu olacak. O yüzden SSK'dan alınacak para ile ilgisi yok. Çünkü işe gitmediğimiz günler için para alacağız. Sen ne zaman izne çıkarsan-ki muhtemelen Temmuz başında- o zaman iznin başlamış olacak ve o tarihten başlayan 16 haftalık resmi raporun önemli. Çünkü onu SSK'ya vereceğiz.
Uyku yastığını merak ettim. Nasıl bir şey. Ben artık geceleri uykusuzluk sürecine girdim galiba. Her dönüşümde uyanıyorum.
Yorumu post tadında işgal ettim. Ortak kaygılar olunca çenem düşüyor.
Kendine ve yakışıklı oğluna dikkat et.
Sevgiler.
Kayınpederinize acil şifalar diliyorum.O biçilen ömürlere bende inanmıyorum.İyi şeyler düşünmeye çalışın her şey daha iyi olsun.
YanıtlaSilHamilelik ile ilgili yazdıklarına bayılıyorum her halde hamile kalınca dönüp bu yazılarını bir daha okuyacağım.O kadar keyifli geliyor ki.Sana ve oğluşuna sevgiler...
Heidi, sorma neresinden başlıycaz bilemiyorum :)
YanıtlaSilHımm, sen ver bakalım raporu filan ben senden tüyo alıyım. Karışık şeyler yahu!
Uyku yastığı boyle upuzun bir şey hem kafanın altına alıyorsun bir ucunu hem sarılıyorsun ve bacaklarının arasına alıyorsun ben resmini çekmeye çalışıyım faydası olur :)
Sende dikkat et kendine, az bir şey kaldı di mi? Heyecanlıyım. Bak bu yorumu gece 02:30'da yazıyorum kiraz yemeye kalkmıştım, belki sende uyanıksındır :D
Sevgiler.
Duygu, sağol. Aslında yazılacak o kadar detay var ki, çoğu zaman unutulup gidiyor :)
Umarım bende yakında senin hamilelik yazılarını okurum :)
Sevgiler.