12 Mayıs 2011 Perşembe

PIH PIHHH DENEME 1, 2, 3 SESS SEESSSSS...

Şeytanın bacağını kıramadım gitti. Elim gitmiyor bloguma. Pek hoş beş değiliz :)

Olan biten pek bir şey yok aslında. Bu haftanın en büyük olayı dün aşıya gitmemizdi. Malum bir ara kızamık salgını vardı ve 9. ayda aşı olunuyordu bende aldım gittim oğlanı ama salgın geçtiğinden yeniden 12. aya çekmişler kızamık aşısını. Bizde sevine sevine eve döndük.

Anneler günüyse pek sönük geçti. Ege büyümeden heyecanlı bir anneler günü beklemek pek mümkün değil zaten!

Annemse halen Umre için yurt dışında ve bu sene ilk kez Anneler Günü ayrı kaldık. Sabah kahvaltısını hazırlayıp, bahçeden yabani çiçekler toplayıp su bardağına koyamadım :)
Ben kendi adıma özel günlere pek önem veririm. Ticari filan diyerek ört bas edemem. Yaparım ve yapılsın isterim ama her şey benim istediğim gibi olmuyor tabi!

Bu ara klasiklere taktım. Günlerim Rus ve Fransız klasikleriyle harmanlanmış vaziyette. Kitap ne güzel şey arkadaş. Bütün gün ev insan dolu yemin ederim :)

Hava ısınmadı gitti. Ege'nin yazlık kreasyonlarını evde giydirip mıncıklıyorum habire. Güneş çıksa, bizde gezsek tozsak azıcık.

Pazartesi günü Banucumla Kanyon buluşması yaptığımızda, şarap ve peynir ikilisiyle dönmüştüm eve fakat o günden beri migrenim tuttuğundan içemedim gitti. İlahi adalet mi? yoksa fazla kitap okumaktan mı? tam bir muamma!
Artık cumartesi gecesine diye kavilleştim, şişeyle bakışıyoruz.

Dün dolabımı düzenledim. Tişörtler filan böyle üst üste mağazı stilinde bakalım kaç gün gidicek.
Birde giymediğim kotlarımı çıkardım dolaptan. Benim eşyalardan ayrılamama gibi bir huyum var. Gidişat çöp eve doğru gibi görünüyor. Fakat asıl olay anıları bırakamamak. Eşyalar, kıyafetler hepsinde bir şeyler saklı. Hani kızım olsa ona saklıyım diycem ama kızım yok ve hissiyetım öyle ki, diğer çocuklarımda olursa erkek olucak. Bundan sebep çıkardım, ayıkladım ve dolap daha bir güzelleşti. Sırada Memo'nun eşyaları var. Bir ilham gelincede onlara dalıcam.

Kilo aldım biraz. Biraz??? Çok iyimserim sanım :P
Evde oturmak nasıl kilo aldırıyor? Oturmuyorum aslında. Ege varken oturmak mümkün değil ama nasıl oluyorsa oluyor işte. Aslında işe gitmediğim için stresede girmiyorum. Ege ve ben evde çok mutluyuz. İş demek stres demek. Zira stres demek benim için istediğin kadar ye ama kilo alma demek. Çalıştığın sürece 49 kilo olmak demek. Şimdiyse keyifli mutlu ve 53 kiloyum :) Ne yapalım "Çok yaşa sen Anne :) "
Anne olmak demek azıcık hamur yoğurmaya müsait kolların olması demek bence. Zati çocuk taşımakta kolay iş değil rica edicim yani. O kilolar bana lazım yani bir kere :D

Bu arada annem artık dönsede bende arada birde olsa iş gitsem çok güzel olurdu :)

Yemekte yapmadım. Canımda istemiyor. Aslında Yeliz'de okuyup canımın çektiği körili kremalı tavuk var ama şimdi malzemem yok. Almaya gitmeye üşeniyorum. Yeliz yapıp gelse ne güzel olurdu :D

Ben bu kafayla çok kilo alırım daha. Püühh!...

3 yorum:

  1. ilahi ruh dagi :)

    her kadina fazladan 3-5 kilo lazim zaten :D misal bende fazladan 5 kilo mevcut :)))

    cok stres insanlar gordugum kadariyla hep zayiflar . misal ablam . 45 kilo :)))

    YanıtlaSil
  2. Ay kilo konusundan ben de muzdaribim :( Ustelik 4-5 kiloyu da gecti artik... Evde oturmak feci kilo aldiriyor gercekten. Hamilelik kiloma geri dondum resmen. Hayirlisi olsun ne diyelim :)

    YanıtlaSil
  3. Bugün bir kitap aldım YE dikçe ZAYIFla ve ÖYLE KAL diye... Okuyayım taktikleri yazarım...:)

    YanıtlaSil