Takıldım ben birine
Sana değil kardeşine!
Bir el atsan şu işime
Fena olmaz!!!
Bu ara bu şarkıya takıldım. Eğlenceli ama...
Neyse, mevzu bu değildi. Günler bu ara biraz tek başına geçsede alışığım zaten. Memo yıllık izine çıktı ve hastanede refakatçi. Arada eve uğrayıp kıyafet değiştirip duş alıyor, dün sabah olduğu gibi beni Taksim'e kahvaltıya götürüyor filan.
Bense laptopla bütünleşmiş haldeyim. Dün gece aklıma düştü Dvdleri karıştırdım ve işte Robert Redford'a adadım akşamımı.
En sevdiğim battaniyemle beraber izledik. Filmin sonunda bir ağla bir ağla helak oldum resmen. Aslında eğlenceli bir Robert Redford filmi tercih edicektim. Parkta Çıplak Ayaklar'ı ki, en sevdiğim filmlerinden biridir. Hatta acaba Akbabanın 3 Günü olsa nasıl olurdu filan derken Benim Afrikam ağır bastı. Ne zamandır bir filmin arkasından böyle katıla katıla ağladığımı hatırlamıyorum. Hormonlar dersiniz şimdi ama yok bence değil. Hele o son sahnede bir çift aslanın mezarın başında dolanmaları yok mu?
İyi geldi bu film bana. Aslında Robert Redford iyi geldi. Aşık olduğum ne kadar çok insan var şu hayatta :)
Bu sabahsa evi kırkladım resmen. Bütün kapı baca açık ev havalanıyor. Bu gidişle hasta olmazsam iyidir. Sabah kendime çay demledim hu, hu :) Büyük bir mesafe kat ettim, bildiğiniz gibi değil. Tabi sabahın köründe kalkıp vileda sopası ve ben bir bütün oluşturduk. Mutfağı deli gibi sildik filan. Gel gör ki, en büyük kabus buzdolabı kapağını açıp peynire ulaşmaktı. O peyniri görmeniz lazım. Dolap kokusu sinmesin diye kırk kat jelatine sarılı :) Dünden aldığım ve gülmeyin ama yatak odasının çamaşır çekmecine sakladığım simitide çıkarıp kahvaltı ettim. Ay gülmeyin lütfen. Mutfakta olsaydı o simidi yiyemezdim. Yatak odasındaki çekmecelerden birini boşalttım. İçinde simit kraker ve leblebi saklıyorum :D
Allah'ım ne hallere düştüm! Bunada şükür ne yapalım.
Birde geçen hafta bu kitap okundu.
Bu hafta okunacak olansa burada,
Kara bulutlar dağılana kadar DVD ve kitaplarla oyalanmaktan başka çarem yok. Birde blog var tabi.
Güzel pazarlar.
Guldum:) Muhtesem Gatsby'ye bayilirim. Afiyet seker olsun cayin. Cogu gitti azi kaldi yakinda birgun bambaska uyanacaksin.
YanıtlaSilParkta Çıplak Ayakları izlediğimde sekiz dokuz yaşlarında falandım galiba, ondan sonra Robert Redford ben nereye gitsem oraya geldi. Posterleriyle:)) Sayfamda sevdiklerim bölümünde de parkta Çıplak Ayaklar yer alır. Sevdiğim bir şeyi sevdiğm biri de severse , başka türlü oluyorum ben:))Bernim Afrikam da buna keza.
YanıtlaSilYatak odasından bildirdiklerinizi ben çok ama çok sevdim...
pardon pardon o Nazlı benim yani laleninbahcesi:)) Naziş!in laptopu boşta görünce atlamıştım, onun oturumunu kapatmadan orum yazmışım sorry:)))
YanıtlaSilbeste, teşekkür ederim. Gülmek serbest :)
YanıtlaSilNazlı (Lalenin bahçesi) :)
Parkta Çıplak Ayaklar çok başka ama ya. Hep evlenince öyle bir evim olsun istemiştim :) Olmadı...
Sevdiğim bir şeyi sevdiğim biri de severse bende çok başka olurum :)
Sevgiler.
Ne güzel şeyler yapmışsın:) Parkta Çıplak Ayak bende de var, İdefix'ten geçen siparişte almıştım, bir türlü izleyemedim.. ne ayıp di mi? Ama mazeretim var, Desperate Housewives'ın yeni sezonuna yetişebilmek için depara kalkmış vaziyetteyim, pek film izleyemez oldum o manyak kadınlar yüzünden:)) Senin dizilerle aran nasıl? Birşeylere sardırmak huzursuz ruhlara iyi gelir bazen:)
YanıtlaSilSibel, bende Cnbc-e dizilerini takipteyim :) Ama kardan sonra çanakta bir problemim var Cnbc-e bozuk :(
YanıtlaSilParkta Çıplak Ayakları izle lütfen :)