21 Ağustos 2010 Cumartesi

Dumur

22:30'da uyudum 00:30'da uyandım mecburen. Rutin mama ve alt temizliği. Sonra ne hikmetse gazını çıkarırken uyudu. Süper! 01:00'de uyuduk ikizim de ve 03:30'da yine mama alt temizliği gibi gereksinmeler için ayağa kalktık. Memo'ya sahur için sandviç hazırlandı. Ege'de mamasını yedi ama her zaman olduğu gibi 04:30'dan sonra uyumam arkadaş diyerek beni kaderin dikenli yollarına itti. Bu saate kadar kucakta pışpışladım ana kucağında salladım ve zihnimi açık ve sinirlenmeden onu kucağımda tutabilmeyi diledim. Çünkü Allah şahit sinirleniyorum! Bu kötü. Sinirlenmemek gerek ama elimde değil. İçimde inceden bir öfke bulutu kabardığı anda, burnumu ensesine gömüyorum. Kollarını öpüyorum iyi geliyor. Sinirlenmek yok diyorum. İsteyerek yapmıyor ve ne dediğini anlayamayan moron sensin. Kimse kolay olacak demedi. Gerçi demedi ama işin kötü taraflarını dile getiren de pek yok. Pembe bir toz bulutu içinde, sırtında iki adet kanat başında bir hale ile dolaşan annelerle dolu etraf. Şahane bir şey dışında ağızlarından başka bir şey çıkmıyor. Eyvallah! şahane, en mukaddes şey bir yerde sözüm yok ama kazın ayağı öyle değil diyen de çıksın arada. Bu gece yine çok boktan geçti diyenlerde olsun. Olmalı. İnsani duygular bunlar. Depresyondaysın yazmalısın bence.

Sende başka bir halt bilmiyorsun diyenler vardır mutlaka. Biliyorum bunlar her yeni annenin karşılaştığı şeyler ve biliyorum geçecek ve biliyorum bu yazdıklarıma sonradan güleceğim. Kendine gel be!, hep şikayet hep bardağın boş tarafı ay! içimiz şişti yahu diyorsunuz. Kabul öyle belki ama benim olayım da bu işte. Ben hep olayın en berbat ve kötü taraflarını görürüm. Önce en kötüye hazırlanırım. Beni genelde ayakta tutan bu olmuştur. Daima en kötüye hazırlıklı ol! Böylece asla şaşırma, tökezleme. Ben tökezlemekten nefret ederim.

Çocuk sahibi olmak kolay değilmiş. Benim burda mızmızlandığım şikayet ettiğim tek şey kendimim aslında. Bebekten veya onun isteklerinden şikayetçi değilim. Beslemekten alt temizlemekten veya ağladığı gecelerde onu kollarımda tutmaktan kabul buyurmadığı memeyi alır mı? acaba diye umutla ağzına tutmaktan şikayetçi değilim. Ben kendimden şikayetçiyim. Kendimi hazırlayamamışım. Sorumluluk sahibi olamamışım. Bu da işte en kötüsü ve ben bu en kötüyü önceden göremediğim için tökezliyorum. Ben tökezlemekten nefret ederim.

Sözün özü, çocuk yapmak hayatta ki en mühim işmiş. Yaşım geçiyor veya bu kadar senelik evliyiz bir onu yapmadık onu da yapalım bari diyerek çocuk yapılmıyor. Birde asla hazır olunmuyor. Her kadın çocuk yapmamalı. Egosu kendinden büyük benim gibi duygusal anlamda büyümeyi becerememişlerin bilhassa uzak durması gerek.

Kucağımda minicik bir adam tutuyorum ben. Bir insanın hayatının sorumluluğu benim ellerimde ve düşündükçe bunalıma giriyorum.

Birisi beynimin fişini çekebilir mi?

18 yorum:

  1. Kendine cok yuklenme lutfen.. Eminim herkes ayni sureclerden gecti/geciyor/gececek ama dedigin gibi dile getiren sayisi cok az.. insan boyle birseye kendini nasil hazirlayabilir ki, ben de bunu cok merak ediyorum. Basa gelmeden anlasilmayacak seylerden biri bence bu da.. kucuk adami opuyorum! sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Merhabe benim oglum 7 yaşında. 2. oğlum da 31 haftalık karnımda. İlk haftaların ruh dalgalanmalarını haklısın çok az kişi dile getiriyor. Hiç unutmam oğlum 4 günlük falandı, sabhatan beri yalnızdım, saat 15:00 civarı. yemek yiyememişim, bebek sürekli ağlıyor. bir an için bakıp acaba ne yapsam susar diye düşünüp aklıma gelen kötü şeyleri şimdi bile utançla hatırlıyorum. Bende aynen senin dediğini yapıp, kokladım, sonra ince bir örtüye sarıp bahçeye çıktım. temiz havada oturdum, o da sakinleşti ben de. O uyudu ben yemek yedim. Yaniii az çok herkesin başına geliyor. önemli olup farkedip önlem alabilmek. Gerekirğinde yardım istemek. Bebeği az da olsa birilerine bırakıp dışarı çıkmak, kısa bir yürüyüş yapıp sarj olmak.

    Emzirmekle ilgili de bence biraz rahatl. Ben de normal doğum yaptım ama sütümün gerçekten dolu dolu gelip bebeğimi doyurması 30. gün falandı. O zamana kadar az da olsa kısa da olsa hep ilk önce emzirdim, sonra mama verdim. Çok canım yanıyordu ama elimde sürekli pompa vardı. sağıyordum. evet emzirmek rahat. Ama emziremeyen anneler için de inan bana dünyanın sonu değil.

    Ben en çok ısırgan otunun faydasını gördüm. günde 1 koca bardak içiyrdum.
    Bakalım evimize 2. erkek geldiğinde neler yaşayacağım?:)
    Sevgiler
    Aslı

    YanıtlaSil
  3. arifecim
    emin ol sana bunları bunları yaşayacaksın deseler "hadi ordan, bunlar sizin tecrübeleriniz. benim lohusalığım farklı olacak" derdin. ben sana çıtlattım az çok başına gelecekleri ama ne fayda :)
    şu an egeden uzaklaşmak istemen, eski hayatını özlemen falan çok çok normal. emzirmeyle ilgili yaşadığın sorunun kaynağı da bu psikoloji. çünkü emzirmenin %80i beyinde başlar.
    artık 2 kişilik sakin ve özgür yaşamınızın bittiğini, yepyeni bir mecraya yelken açtığınızı, ömrünün en önemli sınavına girdiğini kabullenmen gerek.
    tüm bunlarsa zamanla kabulleneceğin şeyler
    sevgiler

    YanıtlaSil
  4. bu arada bu hislerinin hemen hemen hepsini ben de yaşadım. sadece senin kadar cesur olup bunu anlatamadım. başlı başına bu yazın bile kocaman bir alkışı hakediyor.

    YanıtlaSil
  5. Sevgili ruhdagi,
    Gercekten kendine cok yukleniyorsun. Hepimiz benzer dusunceler icine girdik ama inan geciyor. Su anda duruma hakim degilmis hissine sahip olman o kadar normal ki! Ben de baslarda bu isi beceremiyorum diye kendi kendime kiziyordum ama geciyor. Ayrica bu is icin gercekten insan kendini hazirlayamaz. Sen her saatin kiymetini bil her gun degisiyorlar inanilmaz bir sey. Ben de senin gibi genelde kotuyu dusunup tokezlemekten nefret edenlerdenim ama rahat ol, derin bir nefes al ve al Ege oglani yavas yavas disariya cik dolas. Iyi gelir merak etme.
    Emzirme konusunu da cok takma kafana stres cok etkiler. Olumlu dusunursen her sey guzel olacaktir.

    YanıtlaSil
  6. Hulyanin yorumunu simdi gordum cok hakli bu tur duygulari hepimiz ifade edemiyoruz o yuzden bunlari yaziyor olman seni rahatlatiyorsa yazmaya devam et. Ve inan ilk 3 ay cok zor. Ama sanki 3 ayin sonunda bir sey oluyor ve her sey bir anda yoluna giriyor. Hos hala bazi konularda zorluk cekiyorum -kendimi calistigim alanda kopuk gibi hissetmek, eskisi gibi ozgurce hareket edememek vs- ama yeter ki sen olumsuz dusunme.

    YanıtlaSil
  7. O duyguları değil ama zorlukları hepimiz yaşadık.Hem benim annem çalıştığı için hep yalnızdım.Özel okulda kolay izin alınmıyor,doğurduğum sene özel okula geçmişti, başka kimse de gelmedi yanıma,kendim büyüttüm çocuğumu.Belki çok düşkün olmam bundan.
    Artık başka seçeneğin yok, onsuz bir hayat tercih edemeyeceğine göre, kendini kabullenip ben böyle bir anneyim ve bununla yaşamamız gerekli diye yola bakış açını değiştirerek çıkıyorsun.
    Sonuçta diyelim ki o gece sabahlayacaksın, bu sinirini bozmamalı bence. Ben büyütüne kadar o kadar çok sabahladım ki.Hem eşim çok stresli bir işte yöneticiydi, tek bir gece onu uyandırmadan yandaki odada oturup tv seyrederdim,çağıl ayaklarımda ya da kucağımda.Ertesi günü de eşimi işe geçirdiğim gibi kendi başımıza kalırdık evde.İstediğin zaman iş yap, istediğinde dinlen, ev işini biraz önemseme ve lütfen sakin ol,o senin aynan sen ne derece de dik durursan o da sana bakıp ayar alacak.İnanamıyorsun ama öyle,bunu yaşadıkça anlayacaksın.
    Hem o senin bebeğin, senin yörüngende, başka kuralları yok bu işin,ikiniz belirleyeceksiniz.Bu yüzden rahat ol,hesabın kendine ve bunu ancak daha sonra tartabileceksin.
    İlk doğduğunda bunun ne demek olduğunu kavramak zor, sen esas kızgınlığı ergen olduğu zaman gör:))o sana kızacak sen ona bağıracaksın ama bir bakacaksın kedi gibi sokulmuş sana.Sen onun hayattaki tek limanısın.Buna böyle baktığında daha farklı yanaşıyorsun anneliğe.. ve hiçbir çocuk annesiz büyümemeli bence benim annem HERZAMAN beni sever ve destekler duygusu dünyanın en güzel lüksü. Bunu hissettiğini gördüğünde o minik gözler senin için çok daha anlamlı olacak.

    YanıtlaSil
  8. ohoooo kötü bir gece geçmiş... bura karışmış...
    Ben evlenince hah evlendim sıra anne olmakda dedim ve hemen anne oldum... Gece bizimle yatan bizimle sabaha kadar uyuyan çocuklarım oldu hep... ama gündüz hiç uyumayan... sosyal yaşam hakkı tanımayan hep bana yapışık yaşayan çocuklardı... Okul çağına kadarda öyle geçti, eteğimden çekiştiren iki çocukla dolaştım durdum... Benimkiler olayı ters yaşadılar yani... şimdi hangisi iyi karar veremiyorum...

    O şahane anneleri Berfu'ya ( Cancanın annesine okutuyorum arada bir, morali bozuluyor:) Cancana kardeş beklediğimiz bu sıralarda , evet mart ayında bir kardeşi olacak Cancan'ın...

    Şimdi çocukluklarından geriye kulağımda kalan tek ses, Gamze'nin- Anne ben bir gün seni sevmesem de sen beni hep sev tamam mı? deyişi.

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  9. Hep çocuğum olsun isterdim bende.Anne olmaya ezelden beri hazırım sanıyordum.5 yıllık evlilikten sonra planlı bir şekilde hamile kaldım.Ama hamile olduğumu öğreniğim gün dondum kaldım.3.5 aylık hamileyim ama hala inanamıyorum.Onu seviyorum onu çok istiyorum ona bir şey olacak diye ödüm kopuyor ama farklı bir şeymiş işte çocuk istemekle çocuk sahibi olmak.Seni çok iyi anlıyorum.

    Kendine haksızlık etme lütfen.Minik Ege için harilka bir annesin sen!

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  10. Bahar Karlarının fişini çektikten sonra banada uğrayabilirmi o şahıs ? Lütfen sende sabırlı ol kendine dkkat et diycem ama olmuyor işte.Kolay gelsin , minişi öpüyoruz .

    YanıtlaSil
  11. Aman bilirim o mükemmel ötesi anneleri. Birkaç kez rastladım yazılanlara ve okumamam gerektiğini anladım. Ne hamileliğim sırasında, ne de doğumdan sonra okumadım, okumam da. Çünkü inanmıyorum dört dörtlük gittiğine her şeyin. Sen de okuma. Çünkü insan sezgileriyle halledebiliyor bu dönemde karşısına çıkan pek çok problemi. Bence anne olunca ama sadece anne olunca insana verilen tarifi imkansız bir sezi var yukardakinin bahşettiği. Biliyorum kolay değil ama sakin olmaya çalış. Daha sakin. Kolay değil ama imkansız da değil. Kendime dilediğim 5 saatlik kesintisiz uykuyu senin için de diliyorum bu gece. :)) Sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  12. O fişi ancak sen çekebilirsin. Kendinden başka kimseden fayda yok. Acımsızca gelebilir belki yazdıklarım ama sen, yazılarından tanıdığım sen bunu yapabilecek güçtesin. Bekliyorum senden şöyle bahar dalı gibi bir yazı.

    Herşey biranda güllük gülistanlık olmayacak tabii ama bunlar gelip geçmeseydi, her oğul büyümeseydi, kadınlar nasıl unutup tüm bu yorgunlukları ve çabayı tekrar tekrar doğururlardı düşünsene.

    Kendine bu eziyeti yapma, sen tüm bu olumsuz duyguların üstesinden gelebilirsin, çek hadi şu fişi!

    YanıtlaSil
  13. Bence bunlar düşünen her kadın tarafından hissedilmiştir. Hiç kolay değilki bizim işimiz. Dünya her anlamda kadınların omuzunda. 19 haftalık hamileyim. Ve inanılmaz belki ama depresyondayım. Bebeğim şu an içimdeyken bile enerjimin yarısı gitti. Düşünüyorum neler olacak dünyaya geldiğinde. Ne kadar alacak benden. Ne kadar yetebileceğim.

    YanıtlaSil
  14. Dante 1 aylıkken yazdığım bir yazı vardır, içime taş gibi oturmuştur o yazı, hala o günleri hatırlıyorum. Seni okurken kendimi gördüm. Nasıl mı? bak, oku bakalım,

    http://acalya.blogspot.com/2007/06/alice-bir-baka-diyarda.html

    özellikle ikinci paragrafın sonundan itibaren yazının son cümlesine kadar. Üşenme, oku, sana iyi gelecek, yalnız olmadığını göreceksin. Bana geçen aylar uğrayan densiz bir okuyucu, bana "hep böyle kolay mı oldu geçişleriniz, bir kere de zor olsun hayatınız!" diye gaflette bulunup yorum bırakmıştı manda boku gibi. Ama bilseydi neler yaşadığımı, bilseydi o ilk 1 ay neler çektiğimi, 3 yıl emzirip günü delik deşik 4 saatlik uykularla geçirdiğimi bu 3 yıl boyunca...Dangalakça, tanımadan etmeden ağzıma sıçıp gitmişti. Ben kendimi biliyordum ya vız geldi tırıs geçti. Çocuklu hayatın zorlukları, çocuk büyüdükçe, seninle bir şekilde iletişime geçtikçe sana vız geliyor Arife. Ne uykusuzluğundan şikayet eder oluyorsun, ne de eski hayatının artık geride kaldığından...Sen yaz, rahatla, seni anlayan bizler varız burada, ne zaman ihtiyacın olursa da yanınızdayız unutma!

    YanıtlaSil
  15. 2 ay boyunca da o silikon uçla emzireceğim diye uğraşırken girdiğim depresyonu anlatmaya sözcükler yetmez.Çenesi kuvvetli değildi, silikon uçsuz emmez, ben mama vermeyeceğim diye direnirim, ciyak ciyak ağlar, zırt pırt uyanır...hayatımın en kötü 2 ayıdır belki de. O yüzden sana diyeceğim şu ki, bak neydik ne olduk, ne dedim yukarıda? yalnız değilsin tamam mı?!!! hadi şimdi sline koy oğlunu da bir dondurma yemeye çık.

    YanıtlaSil
  16. Ilk bebegim dogdugunda 2-3 hafta sagimi solumu, geceyi gunduzu sasirdigimi, surekli agladigimi, cok zor bir donem oldugunu soranlara soyledim ama sormayana kolay kolay soylenecek seyler degil bunlar. Acikcasi hic boyle bunalimlara girmeden bu donemden gecenler de gordum ama bir elimin parmaklarini bile bulmaz sayilari. Herkes benzer seyler yasiyor da siddeti degisiklik gosteriyor sanirim... Ama geciyor iste, gececegini bilmek onemli. Sinir dersen, fazlasiyla vardi bende. Icimde saatli bomba varmis gibi hissediyordum. Yorgunluktan oluyor o sinir, sonra anladim, cozmeye calistim ama ilk zamanlar anlam veremiyordum. "Bir gece otelde kalacagim ben, hatta gunduz gidip kalacagim uyumak icin" diye agliyordum, hic yapmadim ama ciddi anlamda takmistim bir ara. Cunku hicbir sekilde evde dinlenemiyordum.
    Babalara cok is dusuyor bence. Esimin "kizma Selen, bak bizim bebegimiz bu, ne tatli, di mi? Bak nasil senin gozunun icine bakiyor" gibi o zamanlar son derece salakca gelen ve bazan beni daha da sinirlendiren ifadelerle beni sakinlestirmeye calistigi cok oldu. Sonradan itiraf etti ki bazan bebege yada kendime zarar verebilecegimden korktugu anlar olmus ki cok sakin bir insanimdir aslinda. Ama gecti iste.. Nasil gecti dersen, hic bilmiyorum. Cocuklarla ilgili neye kafami taksam, sorun olarak gorsem, cozum bulamayip bunalsam, ben cozumunu bulamadan onlar buyuyor ve durum ortadan kendiliginden kalkiyor. Ege de buyudukce daha uzun uyumaya baslayacak yada sen uykusuzluga alisacaksin, enerjin artacak zamanla ve sinirin azalacak. Birinizle daha cok iletisim kurdukca ve daha cok sey paylastikca iliskiniz bambaska olacak.

    YanıtlaSil
  17. Anne kelimesi bana bi çok çeyi çağrıstırır.. sabretmeyi, merhametli olmayı, fedakar olmayı, en zor anda gülebilen ve karşılıksız seven.. Allah yardımcınız olsun, inşallah çocuğunuzu iyi bi birey ve faydalı biri olarak yetiştirebilirsiniz..

    YanıtlaSil
  18. merhaba hayırlı olsun
    öncelikle bu günler geçecek, bunu hayal et lütfen.
    ve en önemlisi: LÜTFEN SÜTÜNÜ SAĞ VE ONA İÇİR. SAĞDIKÇA ARTACAK. SONRA MAMA TEKLİF ET.

    YanıtlaSil