Salı gününe yakışmayacak kadar gergin bir ortam vardı bugün ofiste. Pazartesi olsa anlarım ama Salı böyle olmamalı. Salı evin küçük kardeşi gibi olmalı. Herkes tarafından sevilen, muzip ve afacan.
Bu arada, Adil Işık’ta indirim var Outlet kısmı daha bir indirimli haberiniz olsun. Ben kendime kırmızı bir hırka aldım. Hiç kırmızı bir giysim yoktu. Elim siyaha gitmişti otomatik olarak ama yanımdaki arkadaşların itirazlarıyla kırmızı olanı aldım. Beğendim de. Bugün işe gelirken giydim bile. Nedense hırkaları çok seviyorum. İçimde bir büyükanne gizli galiba.
Tesadüf, bir iş arkadaşım daha kırmızı kazak giymiş bugün.
Ortamın gerginliğini kırmızıya bağlayabilir, sinirli ve agresif bir hava yayıyor olabilir miyiz?
Bugün öğle yemeğimizi yeni açılan Çin lokantasında yedik. Biz üç bayan olarak tadımlık bir iki çeşit söyledik. Kızartma kokusu olmasa veya daha iyi çalışan bir havalandırma sistemi olsa ( işimiz gereği hemen buna dikkat ettik) daha hoş olabilirdi.
Mekanda çalan müzikler Çince pop parçalarıydı. Ayrıca ocak başındaki aşçılarda Çinliydi. Garsonlar bizdendi. Kasadaki sevimli Bey, Türkçesi elverdiğince hesaplarımızı aldı. Post cihazından kredi kartıyla kendi hesabımızı ödememiz çok komikti. Ben ay! çayın parasını vermedim diye tutuşunca gülüştük, çayın parasını almadılar. Yine gelecek ben diyerek ayrıldık. Umarım düzen tutabilir ve kapanmaz bu mekan. Ben yemeklerden memnun kaldım. Lezzetli bir tavuklu udon ve buharda pişmiş tombul Çin mantılarından yedim. Kızarmış dondurmayı başka zamana erteledik.
Sonra dün kitabım geldi kargodan. Ne yalan söyleyeyim çocuk gibi bekliyordum. Bir heves sormayın gitsin. Heveslendiğime de değdi.
Teşekkür ederim Banu Hanım daha önce okumadığım ve tanışmadığım bir yazarla beni tanıştırdığınız için.
Bugün nedense, aklıma geçen sene hevesle başladığım ve maymun iştahlı olduğumu tekrar hatırlamama sebep olan, etaminlerim ve ipliklerim düştü. Aldığım kanaviçe dergilerim ve beğendiğim motifler filan. Neden başladığım işi sonlandıramıyorum ki.
Bu huyumdan nefret ediyorum. Karar verdim şu postu yazar yazmaz, iplik kutularını ve dergilerimi gün yüzüne çıkartıp yarım kalan kırlentin işlemesini bitirmeye koyulucam.
Buda bana kapak olsun. Bakalım bu gaz beni kaç gün idare edecek.
Birde dün gece rüyamda bloğuma bir yazı yazmışım. 13 tane yorum gelmiş. İlk yorum beni güzelce eleştirmiş. Yazım hatalarım ve imla bozukluklarımla ilgili. Nasıl utanıyorum anlatamam. Birde ruh dağı Hunca bir kelimedir efendim, şu anlama gelir diye uzunca bir nutuk çekmiş. Hunca da ruh dağı hükümdar demekmiş güya.
Benim Hunlara karşı olan ilgimi nereden biliyor diye düşünüyorum. Hani hoşuma da gidiyor bu durum.
İşte böyle. Bu rüyadan bir şey anlayan varsa beri gelsin.
rüyalardan anlamam ama çok güzel bir rüya olduğunu söyleyebilirim. ben de Hunlara çok ilgi duyarım. Çin Seddine yaptıkları akınlar falan gibi.
YanıtlaSilBen de kitabımı Banu Hanıma gönderdim. Ne hoş tesadüf, size ondan geldi ben de ona gönderdim. Kendi kitabımı da bi heyecan bi heyecan bekliyorum. Sevgiler size
Gerçekten hoş bir tesadüf :)
YanıtlaSilOrta Asya ve Çin Seddi hep görmek istediğim yerler arasında ilk sırayı almıştır. Lakin ancak rüyalarda görebiliyorum sanırım :)
Sevgiler.
kitap paylaşımı ve rüya çok hoşuma gitti, sadece belirtmek istedim. sevgiler...
YanıtlaSilSenin rüyalar tam gaz devam desene:)
YanıtlaSilsayılar önemlidir rüyalarda say bakalım 13 gün sonra ne olucak?
Kitabına kavuşmuşsun ne güzel,o an ne kadar heyecanlıydı değilmi paketi açmak o kitana ilk dokunuş filan:)
Çok hoşmuş bu kitap yollama etkinliği. Pazar günü bir blogda rastladım ve kaçırdığıma üzüldüm. Kim düşündüyse iyi düşünmüş.
YanıtlaSilSinema tadıda rüya gören ben onlara pek anlam yüklemem. Yüklemeye kalkarsam işin içinden çıkamam zaten:))Ayrıca son rüya yorumumu okuduğumda üç vakte kadar ebediyete göçeceğim yazıyordu. Yorumlamayı orda bıraktım ben:))Hunca anlamı hükümdar mı gerçekten:))
merhaba, ne güzel kitabınıza kavuşmuşsunuz.
YanıtlaSilBu etkinlik sayesinde yeni bir yazar daha tanımış oldum.
iyi okumalar, sevgiler...
Sevgili Ruh dağı,kırmızı iyidir,enerji verir,güle güle giyinin efendim:))Ve kitap için bir şey değil zevkti:))Ben keyifle okumuştum daha önce,umarım sende keyif alırsın okurken:))Rüyanıza ise gülümsemekle yetindim,pek anlamam bu işlerden,hayırlara vesile olsun:))Sevgiler...
YanıtlaSilValla rüya rekoru kiricaksin güzelim. Ben defne dogdugundan beri rüya görmüyorum herhalde :-)
YanıtlaSilcin yemeklerine bayiliyorum, ama cinleri pek sevmem, universitede staj yaptigim zamanlar 2 cinliliyle birlikte yasamistim 5 ay. Ne sen sor ne ben anlatayim, misali....
ben de garip rüyalar görüyorum derdim ama seninkiler daha enterasan. bu arada kitap paylaşımı ne güzel bir fikir.
YanıtlaSilBurcu-Mutfak camı teşekkür ederim :)
YanıtlaSilSevgiler.
Ebru bak hiç aklıma gelmedi 13 gün saymak. Unuturum ben çoktan ama dur bakalım bir şey olacak mı?
Kitap konusunda sana katılıyorum :)
Adacım, benim rüyaları yorumlamak ne mümkün :) her biri bir birinden şenlikli!
Öyle rüya yorumu olmaz olsun ayol! o ne öyle :)
Hunca anlamının hükümdar olduğunu hiç sanmıyorum :) ama bir türkolog bulup danışıcam.
evvelzamaniçinde, merhaba. Bende sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
Sevgiler.
Banu Hanım, Kitabı okumaya başladım çoktan. Tekrar teşekkür ederim. Tam benim yazarım diyebileceğim güzel bir insanla tanıştırdınız, hatta ben farkında değilim ama Cumhuriyet Gazetesinden tanıyormuşum bile :)
Sevgiler.
Defnenin Annesi, sorma ya. Bu rüyalar beni çok yoruyor.
Çinli konusundaki dertlerini ben bir iki kişiden daha duymuştum.
Valla bir şey diyemem :)
Sevgili Yeliz, bir dahaki etkinlikte sende katılırsın çünkü bu kitap etkinliği burda kalmaz gibi geldi bana :)
Hepinize sevgiler arkadaşlar.
ben de kitabımı bekliyorum :)
YanıtlaSilSevgili Can'ın annesi :) umarım kitabınıza en kısa zamanda ulaşırsınız.
YanıtlaSilSevgiler.
mim! mim! mim! benim bloğa bir uğramayı unutma:)
YanıtlaSilBloğumda sizin için bir süpriz var... :)
YanıtlaSil