31 Ekim 2008 Cuma

Başım ağrıyor

Yıkanması gereken çamaşırlar var, mutfak dolaplarını silmeliyim ve feci şekilde kahve içmeye ihtiyacım var. Üstelik yarın işe gitmem gerek çünkü işini zamanında yapması gereken insanlar işlerini yapmadığında, benim cumartesi günleri işe gitmem gerekiyor ki bu durumun başımı ağrıtmasına şaşmamalı.

Sonra önümüzdeki hafta Memo iş seyahati için Karadeniz yollarında olacak ve en önemlisi TÜYAP Kitap Fuarı yarın kapılarını açıyor ama ben o kapıdan belki bir ihtimal son günü girebileceğim. Üstelik fuarın bu yılki konuğu Füruzan. Ben Füruzan'ın Kırk Yedi'liler romanını okumuştum ilk. Çok etkilenmiştim. Daha 18'imdeydim. Her şeyi değiştirebileceğime inancım tamdı. Her şeyi yapabilir, her şey olabilirdim. Kanımın en hızlı aktığı zaman dilimiydi. Durup kendime dışarıdan baktığımda, o küçük gerilla ruhlu kahküllü kızı tanıyamıyorum şimdilerde. Hayatın dişleri benide ezdi mi?

Neyse, yarın çalışmam gerektiğini söylemiş miydim?. Olsun tekrarlamakta fayda var. Kahve istiyorum birde, üst paragrafta bahsettiğim üzere. Kahve gerçekleştirilebilir bir düş en azından. Türk kahvesi ve bir adet Captan Black çok iyi olurdu şimdi.

Dün akşam işten eve dönerken bizim sokaktaki o küçük bakkala girdik Memo'yla. Mandalinalı Schweppes ve abur cubur bir şeyler almak için. Ben içeri girmeden dışarıda bekledim. O sırada babasıyla gelen küçük bir kız, koşar adım gelirken hızını alamayıp ayağıma bastı. Üzerinde okul forması vardı sanırım 1 yada 2. sınıf öğrencisi. "Ay düşüyodum" dedi. Hayatımda gördüğüm en sevimli okul öğrencisiydi. Saçını okşamak istedim ama yapmadım. Sadece sıcak bir gülümsemeyle baktım oda mahcupca gülümsedi. Çok güzel bir andı.

Çocukken alışverişe gittiğimizde yada misafirlikte, hiç tanımadığım kadınlar annemin yanında bana "sen benim kızım ol" derlerdi eminim sizede demişlerdir. Bana bu söz çok ürkütücü gelirdi. Fakat o kadınları şimdi daha iyi anlıyorum sanırım. Bende o an o sevimli çocuğa bakarken benim olmasını istedim. Bir iki dakikalık bir zaman dilimiydi. O çocuk benim olsaydı fikri. İnsanın içini ısıtan sıcak bir duygu.

Sonra dün gece uyumadan az önce Memo bana sarılmışken, "Keşke lise biter bitmez evlenseydik. Ne kadar çok bir birimizden ayrı uyuduk. Sana sarılarak uyuma keyfinden mahrum kaldım" dedi. Ben Memo'yu seviyorum :)

Gidip kahve yapmalıyım ve ağrıyan başım için Novalgin içmeliyim.
Tanrım inanabiliyor musunuz? yarın işe gidicem. Agghhh!!!

9 yorum:

  1. Seni teselli eder mi bilmem ama, burada cumartesi is gunu ve ben her cumartesi ise gidiyorum, cocuklar da okula gidiyorlar..
    Ama yarin is yok, cunku onemli bir katolik gunu."Butun azizler" ve "butun oluler" anilacak yarin ve oburgun..
    artik alistim cumartesi calismaya.. farketmiyorum bile..

    YanıtlaSil
  2. Of of bilirim ben de cumartesi çalışmalarının ne menem bir şey olduğunu. Ben de iki sene boyunca haftanın 6 günü çalışmıştım da artık kendimi bile tanıyamaz hale gelmiştim. Şöyle teselli edebilirsin belki kendini, en azından her haftasonu gitmek zorunda değilsin. En iyisi bir an evvel kahvene kavuşmak:)

    YanıtlaSil
  3. Sevgili mehtap pasin gualano,

    çok utandım :( cumartesi ve iş mız mızlanması yapmıycam...



    Sevgili Zero,

    kahveye kavuştum da baş ağrım geçmiyor. Gerçi müzmin bir migrenli için başka ne beklenirdi.

    YanıtlaSil
  4. Cumartesi çalışıyor olmak can sıkıcı olsa gerek ama anladığım kadarıyla geçici bir durum seninki. Geçmiştir değil mi baş ağrın?
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Geçti gitti. Güneşli bir cumartesi gününde hiç bir şey keyfimi bozamaz :)

    Selamlar Sanem.

    YanıtlaSil
  6. Patron her sezon başlangıcında(azıcık modelisttim ben eskiden)), toplantı yapar bundan sonra cumartesileri çalışalım koleksiyon yetişmez derdi ve ortalık birbirine girerdi. Hafta içi çalışma saatlerini uzatır yine de cumartesi çalışmazdık.
    Kırkyedilileri okuduğumda lise son sınıftayadım, Fürüzan kitapları hep ayrı bir haz verir bana. İlk Parasız Yatılı ile tanımıştım O'nu.Sonra tüm kitaplarını okudum. Aynı kitapları ve yazarları paylaştığın birini tanımak ne güzel. Sevgi,ler size

    YanıtlaSil
  7. size de sevgiler laleninbahçesi,

    bende çok memnun oldum :)

    YanıtlaSil
  8. o sen gel benim kızım o lafı beni de ürkütürdü. Ama insan o tatlı şeylere dayanamıyor. belki senin de bi tane edinme vaktin gelmiştir:))

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Yeliz,

    Gerçekten çocuk sahibi olmanın bir zamanı varmış ve bende bu duyguya kendimi gerçekten hazırlamış gibiyim. Umarım ürkütücü bir teyze yerine cici bir anne olabilirim :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil