17 Ekim 2008 Cuma

Kitap

Dün Cumhuriyet’in Kitap ekinde görmüştüm bu kitabı.



Öğle tatilinde Remzi’ye uğrayınca bir baktım rafta yerini almış hemen. Yayın evine baktım,Turkuvaz Kitap. Bu yayın evinden çıkan bir kitabım olmamıştı daha önce. Kitaplar kadar yayın evleri de önemli bence.
Beni aslında kitabın ismi ve sonrasında kapak tasarımı cezp etti. Birde kitabın içindeki, kapakla aynı olan kitap ayracı.
Kitapların içinde ayraçları olduğunda çok mutlu oluyorum ben.

Daha sonra aklımda olmamasına rağmen tamamen kapağına vurulduğum aynı yayın evinden çıkan Lawrence’in kitabını da almadan çıkamadım ki, Lady Chatterley'in Sevgilisi kitabından sonra pek benim adamım olmadığını düşünmüştüm açıkcası. Bu kitap Lawrence'in ölümünden sonra bulunup basılmış ayrıca.



Hafta sonu okumakla meşgulüm anlayacağınız.

Dün akşam iş çıkışı annemle Metro city’e uğradık. Çok ama çok şeker çoraplar gördüm Boyner’in üst katında. Annem her gördüğünde “Bunları nasıl böyle küçücük paketleyebiliyorlar” diyerek, uzun uzun T-box’ların önünde oyalandı. Her zamanki gibi,“Tüh! uzun kollu olsaymış” cümlesiyle alamadan bıraktı.
Benim derdim kısmetse Kasım ayında büyük kız kardeşimin nişanı olacak ne giysem derdiydi. Bir iki şey beğendim aslında. Fikir sahibi oldum denebilir. Çok şahane bir gecelik gördüm neredeyse elbise fiyatına. Aklım onda kaldı.
Belki doğum sonrası, hastanede giymek için alırım diye kendimi teselli ettim. Annem yol boyu “ Artık bir çocuğunuz olsun” diyaloglarıyla beynimi yıkadı bolca. Olsun mu?

Akşama kız kardeşimde geldi bize elinde bir pilates topuyla. Erkek arkadaşı nihayet Bakırköy’de bir alış veriş merkezinde bulmuş. Gözümüze girdi yani…
Annem ve kız kardeşim 45 dk. Boyunca el pompasıyla şişirmeye çalıştı. Nihayet şişince, “sıra bende ama” diyerek tüm gece tepesinden inmedik. Harika bir şey. Özellikle pilates topuyla masa hareketi yapmak insanı çok rahatlatıyor. Derhal alına dedik Memo’ya bakalım ne zaman alacak.

Bugünse Cuma işte.

Cuma hakkında yazılabilecek tek şey, haftanın en şahane günü olduğudur bence.
Nokta.

16 yorum:

  1. ben mailine ulaşamadım bişey söylemek istemiştim. benimki fundabos@hotmail.com. ulaşırsan bana sana ulaşabilirim. iyi okumalar ve iyi tatiller olsun :) hergün cuma gibi olsun bide..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili funda,

    e-mail atıyorum sana hemen.
    Amin diyorum :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Bu kitap ilgimi çekdi benimde, ufak bi araştırma yapıverdim konusu güzelmiş:)
    Kitabın kapak tasarımıda zarifmiş ayrıca.
    Keyifle okuyun inşallah.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili ebru&rima,

    Kitabın yazarı hakkında güzel şeyler okudum, bende seveceğimi düşünüyorum.
    Yarına ayırdım kitabımı, yanında yaseminli çayla :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar...
    İnsanın kitapçıda geçiyorsa eğer gününün birkaç saati, sadece bir dolaşmalık için bile olsa iki üç kitap elleyip ne olduklarına bakıyorsa, o gün güzel bir gündür o kişi adına diye düşünürümm ben hep. Benim kendi artılarımı, başkaları için de artı olarak gördüğümdendir belki bilemiyorum. Ama sizin için de öyle olmuş sanki:)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Zero,

    Çok iyi ifade etmişsiniz, kesinlikle katılıyorum size.
    Bende hemen her öğle tatilinde kitapçıya uğrayıp raflara bakmayı, kitapların kapaklarına dokunup sayfalarını koklamayı çok severim.

    Alamadığımda bir dahakine söz sıra sende diye vaadler vermeyide :)

    Gerçek bir terapi benim için.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. bende marketlerde kasada sira beklerken vakit gecsin diye magazinlere bakiyorum, onlarda guzel kokuyor:)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili yolcu,

    Buda bir başlangıç tabii!!!
    İlhan sen umutsuz vakasın ne diyim sana :)

    Selamlar.

    YanıtlaSil
  9. oyle olsun, bu yastan sonra kitap okumaya baslarim, hem de hard core stephen king le baslarim, ama yok doldurusa gelme sakin ilhan, sonra besiktas sayfalarini okumaya zamanin olmaz falan.:)
    kal saglicakla arkadasim

    YanıtlaSil
  10. Ben Alkım Kitabevinin üyesiyim, oaraya her gittiğimde kitaplar kadar ayraçlara da bakıyorum:))Annenize şeşmetın o pakerleri ben de çok incelerim.Ve plates topu hep patlarmı acaba korsunu yaşatır bana. Çalıştığım dönemlerde benimde en sevdiğim gün Cuma idi, şimdi deliye her gün bayram misali tüm günleri seviyorum. Sevgiler size

    YanıtlaSil
  11. Pilates topu patlarsa diye bende çok korktum ama bir şey olmadı :)
    Tavsiye ederim bence çok faydalı bir nesne...

    Sizede selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. Öncelikle Ruhdağım,yayınevinin adı neden öyle bilmiyorum ama "Turkuaz" değil "Turkuvaz...Sahipleri bir yana "Sahilde"nin tanıtımında dediğim gibi çok hoş çalışmaları var ama "Sahilde"den ayraç çıkmamıştı:(
    Bakire ve Çingene'nin kapağına bende bayıldım.Yatak odama öyle damask bir desen yaptırmak istiyorum ama çok pahalıııııı.....
    Pilates topu fikrine ise bayıldım ama Eylül ılgın'dan bize sıra gelmez herhalde...

    YanıtlaSil
  13. sevgili serap,

    Doğru Turkuvaz. Neremle bakıyosam yadığım yazıya, gözlükte takıyorum ama yetmiyor demek ki :(

    Derhal düzetiyorum !!!

    Desen çok güzel gerçekten.

    Pilates topunu Eylül uyuduktan sonra dönüşümlü olarak kullanabilirsiniz :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  14. Eski Merkez Kitaplar'ın adı değişti,Turkuvaz oldu,bir kitap dergisinde okumuştum.
    Kirpi'nin Zarafeti benim de ilgimi çekmişti,internetten araştırdım,olumlu eleştiriler almış,ben de almak istiyorum.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  15. Kitabı yani,olumlu eleştirileri değil:)

    YanıtlaSil
  16. sevgili serpil,
    verdiğin bilgi için teşekkürler.
    Kitabı bende beğendim. 17 YTL verecek daha iyi bir yer varsa orasına karışmam :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil