30 yaşın bir getirisi mi acaba?. Yoksa farkında olmadan Nirvana’ya mı ulaştım?
Sebebi neyse, ister olgunlaşmak olsun ya da adı her neyse ben memnunum. İş konusunda bile çok rahatım. Ağustos ayından beridir alamadığım zam farklarını bile kafama takmıyorum. Sonu kötü bitmez inşallah bu gidişin.
Memo’nun gelmesine daha iki gün var. Kendileri hafta başından beridir Karadeniz illerinde müşteri ziyareti yapıp, Amasra’da bizim pidecimizde 1,5 karışık pideleri afiyetle yiye dursun, ben zat-ı alilerini pek çok özlemiş bulunmaktayım.
Gittiğinden beri her gece rüyama girmekte. Zaten benim rüyalar Hollywood setlerinden daha karışık, birde bu cümbüşe Memo eklenince tam oldu.
Bir önceki gece Çin’deydik. Bunda Evrim’in bloğunun payı büyük tabii. Bu geceki rüyamdaysa, Memo ve ben Hindistan’da bir iç savaşın ortasındaydık. Buyurun buradan yakın. Ben bu rüyayı kimlere yorumlatayım sorarım size?
Diğer yandan Osmanbey’de, bir çift gri ayakkabı gördüm ve o benim olsun istiyorum. Çok ama çok istiyorum Memo’cum. Gerçekten çok istiyorum ama.
O yokken okuduğum kitapsa Rubem Fonseca / Usta İşi.
Ön kapakta “Fonseca için bir yolculuğa değer” demiş Marguez. Arka kapakta Mario Vargas Llosa’da yazar için çok güzel bir referans verince bana okumaktan başka yol kalmadı.
Kitabın orijinal adı El Gran Arte. 1. Basımı Ekim 2008’de Doğan Kitap tarafından basılmış olup Walter Salles tarafından sinemaya da çekilmiş. Walter Salles 'i Motorsiklet Günlüğü'n den hatırlamışsındır. Tarzı polisiye/gerilim. Yazar Portekiz edebiyatının yaşayan en önemli yazarlarından biri olarak kabul ediliyor.
Benden durumlar böyle işte. Harala gürele hafta sonuna da geldik çaktırmadan. Umarım her kesin keyfide benim gibi yerindedir.
Canım keyifli olmana sevindim.
YanıtlaSilSanırım yaş ilerledikçe insan yaşadığı günlerin daha fazla kıymetini biliyor, bu günlerden daha çok keyif alıyor...
Sevgili şeker pasta'cım,
YanıtlaSilyaş kemale eriyor demek ki :)
Ne güzel bir ruh hali bu. Biliyor musun biraz biraz bende de var bu hal son zamanlarda. Son bir yılımı kendimi o kadar yıpratarak geçirdim ki, kendimi sevmeden, kendime çok haksızlık ederek... bir süre önce bir barış anlaşması imzaladım kendimle. Sürer mi sürmez mi derken, bakıyorum da iyi gidiyor bu aralar. Ben de iyiyim, aksilikler de olsa mutluyum hayatımdan. Kendimi yeniden sevmeye başladım, kendimi sevmenin aslında ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırladım.
YanıtlaSilMotorsiklet Günlükleri'ni izlemiştim, bir de Merkez İstasyonu (central station). her ikisindeki anlatımı da beğenmiştim, özellikle Che'ye yaklaşımı hoşuma gitmişti Motorsiklet Günlükleri'nde, populizmden uzaktı. kitabı da merak ettim şimdi. uf ama ya ne yapıcam ben bu uzayıp giden listelerle:(
Eh yavaş yavaş canım, bende 30 ların basamaklarını çıkmaya başladım, yolun yarısına doğru...
YanıtlaSilruh halinizin iyi olması gayet huzurlu olduğunuzu gösteriyor. Dilerim otuzlu yaşlardaki haliniz tüm yaş dönümlerine de sirayet eder 40 lara 50 lere. Kitap takibini artık sizden de yapıyorum. Sevgiler size
YanıtlaSilayakkabıları istemeye devam et. gelirler bence :)
YanıtlaSilSevgili şeker pasta,
YanıtlaSilEn güzel yaştayız :)
Sevgili Zero,
Hastalıktan ötesi önemli değil.Yeter ki dermansız dert olmasın. Bütün o bunalımları biz yaratıyoruz ama yaşamadan öğrenilmiyor. Düşe kalka büyüyoruz. Umarım hayatındaki her şey durgun bir deniz kadar huzur dolu olur.
Sevgili lalenin bahçesi,
iyi dileklerinizi bende gönülden diliyorum. Kitapları öneri olarak yazmıyorum aslında sadece bu bir günlük nede olsa bende unutmamak adına not düşüyorum umarım bir faydası oluyordur.
Sevgili Funda,
Memo bana sitem etti. Almak için beni engelleyen bir şey yokmuş ki gidip istediğim zaman alabilirmişim. Ama benim canım ona mız mızlanmak istemişti :)
Yoksa bende biliyorum gidip almayı hatta kendim için hediye paketi yaptırmayı ama ahh! bu erkekler hiç kadın ruhundan anlamıyor :(