Aşk Tutulmasını izledim dün. Güzeldi, keyifliydi.
Sonra ne oldu peki? Gece hiçbir şey yoktu sabah kalktığımda dudağımın uçukladığını gördüm.
Neden ben? Şu uçuk yani, neden hep bende çıkar. Asıl olansa hep hastalık sonrası uçuk çıkartırım ben ve ancak o zaman iyileştiğime kanaat getiririm. Yine öyle oldu.
Dün kaktüslerimi aldım nihayet. Başım göğe erdi yani. İnşallah çürütüp kurutmam kaktüsleri. Bunlar minicik kaktüsler. İki tanede büyük kaktüs almak istiyorum. Bu minikleri evde olan üçlü seramik saksıya diktim.

Biraz eline yüzüne bulaştırmışım ama ancak o kadarı geldi elimden.
Evde yapılması gereken yığınla iş var. Ben habire görmezden geliyorum ama nereye kadar?
Camların silinip, tüllerin yıkanması icap ediyor. Karşı binanın kıymetli ev hanımları kurdeşen dökecek yanında, bu kadın ne zaman silecek bu camlarını diye :)Sonra, vitrin temizliği ve yatak odasındaki dolaplarda birbirine geçmiş çorapların ayıklanması gibi eften püften işler var işte.
Dün internetten habire Banu için nikah şekeri ve nikah davetiyesi örneği aradık. Ay! Çok güzel nidaları eşliğinde bilmem ne kadar vakit geçti bilgisayar başında. Bende çaktırmadan bebek şekerlerine ve süslerine bakıp durdum. Annemde hülyalara daldı tabi.
Bu akşamsa Banu’ya kahve falı baktırmak şart oldu. Bu konuda iddialı bence. Kendisi abartmayın canım ben öylesine şettiriyorum dese de, var bu kızda bir şey benden söylemesi. En fanatik hayranıysa teyzemdir. Bütün söylenenleri de itinayla aklında tutar. Ben dakikasına unuturum aklımdan çıkar gider ama bazen bir şey olur ve o an, Banu söylemişti diye aklıma gelir. Hemen arayıp Banu’ya haber veririm “böyle böyle oldu kız sen demiştin di mi?” diye naklen yayın yaparım.
Dün akşam Metro City’de Banu’ya yemek takımı bakarken bana da LCW’den gri bir şey aldık. Şey diyorum çünkü paltomudur nedir pek emin değilim. Sonuçta sevdiğim aldığım bir şey işte. İndirimden dolayı 30 TL’ye aldım. Annemse örgü modellerinin olduğu bir dergi istedi. Bulduk bir dergi ama içindekiler süper ötesi şeyler. Bilmiyorum yapılabilir mi? Biraz zorlu modeller vardı. Aklıma
Ebru geldi. Örgü örmeyi sevdiği için hoşlanabileceği bir dergi gibi geldi bana.
Dün akşam epey yoğun geçmiş doğrusu. Bu akşamsa, dün akşam bulamadığım digital tartıyı alarak evden içeri muzaffer bir kumandan edasıyla girdim. Tabi bu hava tartıya çıkınca fos diye dağıldı. İmrenerek Banu’nun kilosuna baktım sonra annem çıktı tartıya moralim düzeldi, halime şükrettim. Kusura bakma anneciğim :)
Ben habire buradan diyet rejim diye yırtınsam da, hep Memo veya annem beni bozguna uğratıyor. Aslında doğru, kilom olması gereken kadar ama ben son 5 seneyi fazlasıyla zayıf geçirdiğim için olması gereken halimi unutmuşum. Şimdide çok kilolu gibi hissediyorum kendimi olan bu.
Ooo! Türk kahvem geldi. Bol köpüklü, mis kokulu. Hadi kalkın hemen cezveler ocağa :)