12 Ocak 2010 Salı

Dün, Bugün Bunlar Oldu


Dün akşam eve gidince evin kokmayan tek odasına attım kendimi yani yatak odasına. Camı açtım bir güzel yastıkları pat patladım ve komidinin üstünde duran kitap yığınından biraz kayırarak Bukowski'yi seçtim. Bütün akşamı Bukowski ve ben baş başa geçirdik. Arada Memo gelip kuru üzüm getirdi bana. Bukowski ve ben ayıp olmasın diye beş altı kuru üzüm yedik. Memo beni öpüp salona geçti ve ben Bukowski'yle kaldım yine. Kitabın adı Ekmek Arası.Çocukluğu, lise yıllarını, ailesini vesaireyi anlattığı kült eserlerinden birisi. Metis Yayınlarından.

Bu sabah bindiğim taksicinin dinlediği sabah programına tesadüf Metis yayınlarının editörü konuk oldu. Aman kanalı değiştirme diye geçirdim içinden ve değiştirmedi gerçekten. Yeni basılan bir kitaptan bahsettiler içimden bu kitabı almalıyım diye geçti. Konuşma devam ederken sağda inebilir miyim? dedim şoföre. İşe gelmiştim ve Kovan Fırından ekmek arası beyaz peynir almam gerekiyordu. Ofise gelip kızlar beni lafla oyalarken onu yemem gerekiyordu. Dikkatimi asla yediğim şeye vermemem gerekiyordu vs.

Sonra 34 beden bir kot aldım kendime yaklaşık 4 sene sonra. Şaka gibi. Bir şey itiraf ediyim mi? Hoşuma gitti bu durum. İnceden bir gururlanma, neyin havası bu allasen? ekmek arası peynirden başka yediğin yok ve saat 17:00'den sonra su dışında bir şey yemediğin gibi yatmadan evvelde kusmak en büyük ibadet sana. Ama ne şekilde olursa olsun 34 beden bir kot almak ve dahi onun bile belinin bol gelmesi salak bir sırıtışa dönüşüyorsa yüzünde sen delisin derler adama.
Ama ben severim delilik halini.

bazıları hiç delirmez
ben, bazen koltuğun arkasında
3-4 gün boyunca yattığım olur
orda bulurlar beni
melaikeymiş derler
sonra gırtlağımdan aşağı
şarap döküp
göğsümü ovarlar
yağ serperler üzerime
sonra kükreyerek kalkarım
atıp tutar, köpürürüm
onlara ve evrene küfreder
bahçeye kadar kovalarım
sonra kendimi çok iyi hisseder
tost ve yumurtanın başına otururum
bir şarkı mırıldanıp
aniden
pembe besili bir balina gibi
sevimli olurum
bazıları hiç delirmez
ne korkunç hayat sürüyorlardır
allah bilir


demiş Bukowski. Doğru demiş işte.

Neyse, feci halde Bukowski okuyasım var. Çantamı alıp ofisten çıkıp gidiyim diyorum hani boynumda bir kravat olsa ilk iş onu çıkarırdım. Bir bar taburesine ilişip dayansam tezgaha. Barmen bir bira desem ve bir sigara koysam dudağımın kenarına, açsam Bukowski'yi hem okusam, hem içsem ve tüm gün bunu yapabilirim diye geçirsem içimden. Bira hiç soğumasa ve sigara hiç sönmese ne şahane olurdu.

7 yorum:

  1. Hamilelikte Bukowski ,sen delisin :))

    YanıtlaSil
  2. :) Amaan herkes kadar deliyim işte.
    Alışsın çocuğum annesine şimdiden :P

    YanıtlaSil
  3. bukowski üniversite yıllarımı hatırlattı bana. atölye stajında (bizim maçka kampüsünde yapılırdı)kenara sinip okumuştum, kitabın adı kadınlar mıydı ne, hatırlamyorum şimdi. (o zamandan benim makina mühendisi olamayacağım belliymiş, nasıl bitirdim okulu hala hayret ediyorum) neyse torna tesviye asistanı kitap okuduğumu gördü, bişey de diyemiyor, sonra ben kitabı tezgahın yanına bırakmışım, aldı bi ara arkasını okudu, demek çatlamış meraktan... şöyle yazıyordu kitaptan alıntı...
    "kadın olsam kesin orospu olurdum..." gerisini hatırlamıyorum. Kıyamam makina mezunu olmuş üstüne de fakültede asistan olmuş abazan arkadaş kızarmış bana kitabı geri vermişti utana sıkıla. Hey bukowski sen ne alem adamsın:)

    YanıtlaSil
  4. cok severim bukowski'yi hatta mavi kus adli siirini koydum bloguma:) bebek kitaplari okumaya ne zaman baslayacaksin bebek sana rahat verince herhalde:) sen gene de icme olur mu!!!

    YanıtlaSil
  5. Kadere her zaman inandım,kötülüğünde iyiliğinde bizim için olduğuna kanaat getirdim anlamasamda...Sakinliğini lütfen koru ve bebişimize daha huzurlu birşeyler oku:)

    YanıtlaSil
  6. Kadın olsaydım fahişe olurdum şüphesiz. Erkek doğduğum için kadın arzuluyordum sürekli, ne kadar aşağılık olursa o kadar iyiydi. Ama yinede kadınlar -iyi kadınlar- korkutuyordu beni, çünkü er ya da geç ruhuna sahip olmak istiyorlardı, oysa ben ruhumdan arta kalanı kendime saklamak istiyordum.

    diye devam eder :) Kadınlar kitabından bu bölüm ve acaba tüm paragrafı okudu mu? merak ettim Yeliz :)

    Beste, ben bebek kitabı okuyabileceğimi sanmıyorum. Yani kitaptan neyi okumalıyım bilmiyorum şimdi. Belki biraz daha göbeğim çıkıp ben onu yazı masası yerine kullanmaya başlamışken :)
    İçer miyim? Sadece hayal kuruyoruz şunun şurası :)
    Ama Bukowski okurken içmemek oldukça zor :D

    Serap, sakinim şimdi. Oluyo öyle arada...
    Yapma ama ya, Bukowski gayet huzur veriyor bana ve eminim ona da :)
    Merak etme.

    YanıtlaSil
  7. Bukowski'nin hemen hemen bütün kitaplarını okudum sayılır. Hatta elimde görenler ya bu yazarı genelde erkekler okur derler ama ben her okuduğumda Can Yüceli anarım. Çünki onun gibi bel altını mizahta çok güzel kullanıyor.

    YanıtlaSil