28 Mart 2010 Pazar

Cumartesi Özeti

Dün harika bir gün geçirdim, hemde aylardan sonra ilk kez böyle dolu dolu bir gün geçirmiş olmak beni çok mutlu etti.

Öncelikle Banu ve Mesut'la Kanyon'da buluşup, Le Pain Quotidien'de kahvaltı ettik.



Tıka basa yedim görüldüğü gibi en dolu tabak benimkisi :)



Kahvaltı ettiğimiz bu yeri çok seviyorum hatta Kanyon'da en sevdiğim mekan diyebilirim. Ekmekleri şahane, hele reçelleri. Denemediyseniz şiddetle tavsiye ederim. Biz genelde Banu'yla iş çıkışı buluşup, sıklıkla beş çayı kaçamağı yapıyoruz.

Enerji dolu bir kahvaltıdan sonra nihayet Banu ve ben Mesut'u saf dışarı bırakıp, Sultanahmet'e doğru yola çıktık. Dün hava çok güzeldi ve Sultanahmet çok kalabalıktı. Okullardan gelen bir sürü öğrenci ve turist kafilesi görülmeye değerdi. Alman bir kadın az kalsın üstüme düşüyordu ama son anda tuttum ve ülkemi 1-0 öne geçirdim. Ben adama Türkiye'ye gittimde, bozuk kaldırımda ayağım takıldı, ağzım burnum kan içinde kaldı dedirtmem arkadaş :) Gerçi sonrasında nerede bir Alman kafilesi görsem, kıyın kıyın uzaklaştım, zira her an birinin altında kalırım diye korktum :P

Topkapı Sarayı'na doğru yola koyulmuştuk, hedef saray gezmesiydi ama bilet gişelerinin önü çok kalabalık olduğundan bizde çark ettik Arkeoloji Müzesine doğru kıvrıldık ve iyiki öyle yapmışız, bu sayede bom boş olan gişelerden Banu'da bende müze kartı çıkartabildik. Çok mutlu oldum. Memo'nun öğrenci kimliğide bende olduğundan, ona bile kart çıkartarak aklımdaki bu eksik maddeden kurtulmuş oldum.



Nihayet Müze Kartım var!


Bir kere Arkeoloji müzesi bir günde gezilebilecek bir yer değil ama elimizden geldiğince çok şeyi hafızamıza kazıyarak dolaşmaya çalıştık.



Doğrusu daha öncede Arkeoloji Müzesini gezmiştim ama bu sefer daha farklıydı. Oğlumla gezdiğimiz ilk müzenin burası olması beni çok mutlu etti :) İlerde daha bir çok kez gezeceğimiz yerlerden biri olacak olan bu müzeyi, içime sinerek dolaştım. Bolca fotoğraf çekmeye çalıştım.










Heykeller, lahitler ve mezar örnekleri derken yorgunluktan dizlerim titremeye başladı. Lahitlerin olduğu salonda oturduk biraz, sonra müzenin büfesinden 2 Tl !!! vererek su alıp bahçeye çıktık. Bahar güneşi altında yorgunluk attık. Bende Osman Hamdi Bey'i anlatıp durdum Banu'ya. Onunla ilgili okuduğum kitaptan sonra saygım bin kat daha artmıştı kendisine. Hayatını ve müzecilik adına verdiği emeği öğrendikten sonra, Arkeoloji Müzesine gelmeyi daha bir ister olmuştum.

İki kardeş yorgun argın kendimizi Cafer Ağa Medresesinin bahçesine attık.


(Birde resimleri döndürmeyi becersem!)
Çay içip bir iki kıyıntı söyledik, biraz esmeye başlayınca üşüdük kalkmak gerekti. Gülhane'ye doğru indik. Ben magnet aldım filli nazar boncuklu filan sonrasında Eminönü kalabalığını gözümüz kesmediğinden ve zaten kahvede içemediğimden, kuru kahvelerin kokusunu çantamıza sindirememenin ezikliğiyle tramvaya yöneldik ve finükü metro istikametiyle Levent'e geldik. Metrocity'e uğradık ve ben nihayet Marks&Spencer'dan emzirme sütyeni aldım! Hem şimdi giymeye, hem sonrasına. Belki sonra bir beden daha büyüğü gerekir ama bilemiyorum bu beden bile en arkaya taktığım kopçalar sayesinde olduğundan, sanki sonrasında bile olur gibi geliyor.



Yani kaçacak yer kalmamıştı artık. Dantelleri kaldırma vakti geldi çoktan :P


Sonra Mango'dan birde bu tulumu aldım :) Çok hoşuma gitti.



Böylece cebimizdeki son paralardanda kurtulmuş olmanın keyfiyle yürüyerek eve döndük. Banu hemen Türk Kahvesi yaptı, falıma baktı ve nihayet cumartesi gününü yorgun ama mutlu bir biçimde koltuklarda yayılarak sonlandırdık :)

Bir dahaki müze gezmesi, illaki Topkapı Sarayı/Harem ve Nisanda Burcu geldiğinde.

Şimdi arabam balkağına dönüştüğüne göre gidip ütü yapmaya başlasam iyi olacak :(

9 yorum:

  1. en sevdigim yerlerden, arkeoloji bahcesinde liseye giderken ders calisirdim, fotograflarla hasret giderdim, cafer aga'ya Leo'yla bile gittik vakti zamaninda, cok sahane gecmis cumartesi:)

    YanıtlaSil
  2. çok cici bi tulum:) emzirme sütyenlerinden kurtulduğum gün M&S dan mutlu sütyenler almış ve sevindirik olmuştum. ama o emzirme sütyenleriyle geçirdiğim 1,5 yıl da güzeldi:) umarım sen de o kadar ve hatta daha uzun aylar birlikte olursun

    YanıtlaSil
  3. Cafer Ağa çok sevdiğim mekanlardan biri.
    Nazlı ve arkadaşı iki hafta sonlarını Arkeoloji müzesine ayırdılar. Ancak bitirebilmişler.

    Müze kartı hala çıkarmadım. Geçende İlber Ortaylı , Türk Milletine yapabileceğim en güzel şeyi yaptım dedi ve çok haklı.

    Benim emzirme geceliklerim vardı bir de. Çok rahat oluyorlar. Gerçi şu an da tarihi bir zamandan söz ediyorum:)))
    Bu rada en güzeli Banu'yla sizi görebilmekti...

    bir de son not; aman bu ara Almanlardan uzak durun.

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel bir gün geçirmişsiniz. İstanbul'dan uzak biri olarak hasretle okudum.Okurken gözümün önünden geçti her yer.

    Aldığın cicileri güle güle giy.Özellikle tulum çok sevimli.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Çok keyifli bir Cumartesi olmuş:) O mekanı ben de görmek ve ordaki herşeyi (!) yemek istiyorum ama kısmet olmadı bir türlü. İştahının normale dönmesine çok sevindim.
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  6. Zaten seni çıtı pıtı,sevimli biri olarak düşünüyordum ama fotoğraftan seçebildiğim kadarıyla tahmin ettiğimden de güzel bir kız yazıyor bu blogu galiba :)
    özlem

    YanıtlaSil
  7. Beste, güzel anılarını hatırlamana sebep olmak çok hoşuma gitti :)
    Tatilde gelirsen uğrarsın belki, hatta belki bana da :)
    Sevgiler.


    Yeliz, tulumu beğendin di mi? bende :) Sütyen durumu bakalım ne olacak. Ay! nasıl tuhaf hissettim onları giyince ama bir yandan da garip bir mutluluk hali filan...
    Umarım onun ihtiyacı olduğu kadar giyebilirim :)
    Sevgiler.


    Lalenin bahçesi, Cafer Ağa'yı sevdiğinizi biliyorum zaten kulaklarınızı çınlattım :)
    Müze kartı çıkartmanın en kolay yolu Arkeoloji Müzesi. Gişede bekleme sorunu yok.
    Gecelik kısmına girmedim daha alıştıra, alıştıra ilerliyorum ;)
    Teşekkür ederim fotoğraflarda çok şapşal çıkarım ama :(
    Alman uyarısı aklımda olsun :)
    Sevgiler.


    Duygu, okudum senin gününde benden aşağı kalmamış ;)
    Teşekkür ederim, tulumu bende çok beğenerek aldım :)
    Sevgiler.


    Sibel, gerçekten çok beğeneceğini düşünüyorum, hatta düşünmekten öte eminim :)
    Belki rastlaşırız bile ;)
    Sevgiler.


    Resimli günlük, ne hoş sözler öyle :D
    Teşekkür ederim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel değerlendirmişsiniz gününüzü. Ne varsa İSTANBUL'da var arkadaşım.Paran bile olmasa git denizi seyret kafa dağıt .Çok güzel fotoğraflar var . Umarım kısa sürede bizlerde böyle güzel günler yaşarız.Görüşmek üzere
    A.B

    YanıtlaSil
  9. Red Riding Hood, İstanbul bir başka zaten :)

    Darısı başınıza. Ashley'e selam :)

    YanıtlaSil