30 Ekim 2008 Perşembe

Murakami

Murakami okuyorsan, yanı başında bir fincan kahve olmalı ve sert kuru kurabiyeler. Eğer acıkmışsan hemen bir omlet yapmalısın ya da minik bir sandviç.
Bu işte, öyle yalın ve durudur. Kahve mutlaka olmalı ama…

Okurken içinde bulunduğun zamandan seni ayıran, zaman ve mekandan münezzeh sadece onun anlattığı o yerlerde dolandıran, biri sana seslendiğin de yanıt veremediğin bir dünyada yaşatır seni.

“Duymadın mı? sana sesleniyorum.”
“ Ya! bilmem duymadım, Murakami okuyorum ben.”

Bu diyalogu sıkça yaşarsınız ama endişelenmeyin bu çok keyifli bir zaman dilimidir. Bitmesin isterseniz ama her rüyanın bir sonu vardır.
Sonra kitap bitiverir. Damağında acı kahve tadıyla kalıverirsin.
Nokta.

12 yorum:

  1. Yahu biri beni mi anlattı oldum resmen bu satırları okurken. Özellikle Murakami okurkenki değil de, genel kitap okurkenki transa geçme hallerimden biri.. ya da özel seramonilerle (kahve hazırlama ya da çay denleme, kurabiye ya da kek pişirme, başucu lambasının hemen yanına pencere kenarına kurulup muhakkak birkaç tane de mum yakma gibi) hazırlanılmış bir kitap gecesinin tanımlaması... Hıçkırarak itiraf ediyorum ki Haruki Murakami hiç okumadım. ama "Okurken içinde bulunduğun zamandan seni ayıran, zaman ve mekandan münezzeh sadece onun anlattığı o yerlerde dolandıran, biri sana seslendiğin de yanıt veremediğin bir dünyada yaşatır seni." gibi satırlarla anlatılıyorsa bir yazar, hele de okuma zevklerini önemsediğin biri tarafındansa kesinlikle ilk kitapçı ziyaretinde edinilecek ve içinde bir an evvel kaybolunacak demektir.
    Nokta.

    YanıtlaSil
  2. Çok memnun oldum. Zemberek Kuşunun Güncesiyle başla ne olur :)

    Birde benim deliye döndüğüm Marquez vardır ki, o bam başka çok ama çok ama çok başka. Çok severim :)
    Can yayınları tarafından basılmış tüm kitaplarını deliler gibi okuduğum çok saygı duyduğum bir yazar.

    Kitapları, yazarları seviyorum :)

    YanıtlaSil
  3. Marquez benim için de bambaşkadır. İlk kez üniversite 2'de Yüzyıllık Yalnızlığı okuduğumda resmen çarpıldığımı hatırlıyorum. Hani öncesindeki senle okuduktan sonrasındaki senin aynı olmadığı kitaplar vardır. Aynen öyle bir şeydi. Hatta geçenlerde bir arkadaşa diyrdum benim yine Yüzyıllık Yalnızlık'ı okuma zamanım geldi diye... Arada tekrarlamak lazım böyle kitapları...

    Zemberek Kuşunun Güncesi not alınmıştır. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  4. Sana katılıyorum :)

    Sanki kitap karakterleri seni çağırıyor, uzun zamandır görmediğin bir akraba gibi bir haber almak istiyorsun. Bir bakmışsın kitabın sayfalarına gömülmüşsün. Böyle bir kitap Yüzyıllık Yalnızlık :)

    YanıtlaSil
  5. yüzyıllık yalnızlığı ben de çok sevmiştim. klübe hoşbuldum o zaman. murakamiyi de merak ettim şimdi. bakınıla, alına tez zamanda.

    YanıtlaSil
  6. sevgili funda,

    bizim klüp epey renklendi :)

    YanıtlaSil
  7. Ben de bu kulübe dahil olabilir miyim Kitap okurken kendinden geçer Yüzyıllık yalnızlık sever ve de Murakami merak eder olarak :))

    Zemberek kuşun güncesi kesinlikle not edildi elimdekiler ve alınmış sırada bekler durumdakiler biter bitmez...

    YanıtlaSil
  8. :) klübe hoş geldin elif.

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel, farkında olmadan bir klubün üyeleri olduk hep beraber. Yaşasın Kitap Kardeşliği:)

    YanıtlaSil
  10. Baktım yazının tarihine, ekim ayında yazmışsın bu yazıyı ve ben de ekim ayında Murakami'yi okuma listeme almışım. Ama ancak yeni okuyabildim ve ne kadar gecikmişim onu anladım. Yalnız Zembrekkuşu'nun Güncesi'yle değil, İmkansızın Şarkısı'yla başladım bu serüvene. Önce onu bulabildim çünkü kitapçılarda. Gerçi sen Zemberekkuşu'nun Güncesi'ni tavsiye etmiştin ilk başlangıç için ama ben yine de çarpılmış bir şekilde çıktım bu romandan da. İki gece önce sabaha karşı 5-7 arası İmkansızın Şarkısı'nı bitirdim ve ağladım. boğazımda bir düğüm, hala da geçmedi. Çok etkilendim. Japonların intihara olan eğilimi beni çok etkiliyor. İnsan psikolojisi adına etkiliyor. bir yerde okumuştum. japonlar onurlarına çok düşkün bir millettir, ve bunu kaybettikleri anda hayatlarına hiç düşünmeden son verebilirler ve harakirinin tarihinde de bu anlayış vardır yazıyordu. İmkansızın şarkısı'nı bunu da düşünerek okumak ayrıca da bir anlam kattı okuduğum her satıra. vakit kaybetmeden diğer kitaplarını da okumak istiyorum.
    sevgiler:)

    YanıtlaSil
  11. Bense bu yorumunu ancak 24 mayısta gördüm eski yazılara göz atarken.
    Ne kadar seviniyorum böyle ortak noktalarda buluşabilmeye inanamazsın.
    Dediklerine katılıyorum Zero'cum. Japon edebiyatının bendeki yeri çok başka :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil