18 Ekim 2008 Cumartesi

Cumartesi sabahı

Saat 10:30 kahvaltı sonrası keyif çayımı içiyorum. Tabi Marta Stewart eşliğinde. Bir kedinin dişlerini fırçalamaya çalışıyor. Bu programı seviyorum ama Marta teyzenin her şeyi ben biliyorum havalarından rahatsızlık duyuyorum.
En sevdiğim kısım iyi mutfakların şeflerini ağırlayıp yemek yaptıkları kısım. Birde tabi mutfak kısmı. Ben o stüdyoda yaşayabilirim sanırım hiç sorun olmaz.

Dün gece yarısına kadar soule mama'nın blogunda dolandım durdum. Öyle bir aşamaya geldim ki, evi baştan aşağı yeniden düzenlemek, derhal iki kasnak almak, bir sürü yumak almak ve reçel kaynatmamak için kendimi zor tuttum. Gidip kendime kahve yaptım. Kendine gel dedim, Aaa! ne oluyo.
Hafta sonu iki gün sonra işe gidince soul mama hayal oluyor tabi. Akşam sıcak yemek hazırlamış mısın? sen ona bak.

Soule mama'ya saygılarımı gönderiyorum.
Benimse evi temizlemem gerek. Mutfakta büyük bir temizliğe girişmem gerek ama biraz daha bekleyebilir diye habire erteliyorum. Dün akşamdan başlayan kırıklık bu sabah boğaz ağrısı olarak güne başlamama sebep oldu. İlaç aldım sıcak limonlu sular içiyorum.

Bu akşam taze ekmek pişiricem. En azından onu yapabilirim. Fırın çalışacak madem birde kek. Memo sabahları işe giderken yanında götürebilir.
Benden bu kadar valla.
İşleme yapmayı seviyorum ama şimdi kim alıcak o kasnağı, sonra kumaş nerde? birde çocuk bulmak lazım kumaşa resim çizecek de bende işliycemde ooooo!

12 yorum:

  1. Ben de şimdi senin yazını okurken bir yandan da çayımı yudumluyorum :)

    Birde programlar da karşısındakin den daha çok konuşanlardan da rahatsızlık duyuyorum ben. Tamam tabii o sunuyor ama lafı da kesiyor hemen... Hoş bir davranış olmuyor.

    Bir şeyi daha sonra yaparım dediğinde mutlaka o iş kalır bir süre daha... Karar verdiğinde hemen yapmak lazım :))

    Geçmiş olsun. Dikkat et kendine... Havalar bu ara herkesi hasta ediyor...

    Ekmek hmmmmmmm.Bir dilim ekmekten ve kekten alabilirim :))

    Bir önceki postunda hafta sonu kitap okuyarak geçireceğini yazmışın. Bende Amin Maalouf kitaplarını seviyorum. Bu hafta sonu da Béatrice'ten sonra birinci yüzyıl okumaya başlayacağım.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Sevgili zerrin abla,
    size böyle hitab etmemde bir sakınca yoktur umarım.

    Sunucular konusunda fikrimiz ortak. Koltukta gerilmeme neden oluyor böyle insanlar.

    Kararlar konusunda doğru söylüyorsun ama şimdi evin genel temizliği bitti ve bende bittim valla mutfak dolaplarıda yarına kalıversin :)

    Ekmek hamurunun kabarmasını bekliyorum hevesle.

    ...ve iyi okumalar dilerim Amin Maalof'u bende severim. İyi hafta sonları dilerim.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Hiç bir sakıncası yok bir tanem :) İsmimle bile hitap edebilirsin bunlara hiç takılmam ben :)) Hatta memnun bile olurum :)

    Yorulduysan tabii ki yarına kalsın. Zaten çalışıyorsun.Dİnlen biraz :))

    Bende güzel,keyifli bir hafta sonu diliyorum.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. bir de çocuk bulmak lazım kasnak için demişsin ya.. bu günlerde çok sık söz eder olduk bebekten, bizim mesajımızı alıyomudur acaba.. yoksa gelmek mi istiyor dersin :)

    YanıtlaSil
  5. Ohooooo,sendekide dertmi yahu:)Seninki büyüyene kadar ben Eylül'ün çizdiklerinden gönderirim sana,sen yeterki işlemek iste:)Seni çok çok öpüyoruz.Mesaj için teşekkürler,Eylül Ilgın tarafımdan bol bol öpülmüştür.

    YanıtlaSil
  6. Sevgili funda,

    :) yüzümü güldürdün hiç aklıma gelmemişti doğrusu.. şimdilik bulunduğu yer daha iyidir her halde :)

    Sevgiler.


    Sevgilir Serap,

    ciddi biçimde bir şeyler üretmek istiyorum. İlhamım geldi yani :)
    Eylül'ün çizimlerini bekliyorum telif hakkı şeker ve çukulata olarak ödenecektir :)
    Yeni yaşı bir sürü güzellik getirsin kumbarası bolca dolsun...

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Yeni gönderimi okurmusun sende varsın...

    YanıtlaSil
  8. Marta Stewart ın bazen konuklarını küçümsediğini bile düşünüyorum ben. Sunucular bazen konuklarına dekor muamaelesi yapıyorlar, cevabı bile dinlediklerinden kuşku duyuyorum bazen. Ev de ekmek kokusu olması süper, bir de sabahları o kokuyla uyanmak, yenmese de olur, kokusu bile mutluluk verir.

    YanıtlaSil
  9. Sana arkadaşlık ödülüm var. Bloguma uğrayıp alır mısın?

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. sevgili şeker pasta,

    hemen okuyorum :)

    Sevgiler.


    Sevgili lalenin bahçesi,

    beni gibi düşünen birileri olması çok hoşuma gidiyor :)

    Sevgiler.

    Sevgili zerrin ablacım,
    hemen bloguna bakıyorum.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. merhaba, bloguna şu ödülleri takip ederken ulaştım .. bu postu görünce çok gülümsedim kendi kendime..yazmadan geçip gidemedim üstelik..
    o soule mama bir gün kendimi delirtmeme sebep olacak :() hem o el işlerinin hepsini yap hem o ıncık cıncık evde temizlik falan gibi şeylerle uğraş arada reçel kaynat kek yap iki elin sürekli şişlerde olsun örgü ör kasnak masnak .. bir de üstüne 4. çocuğu doğur..
    çatlatıyor adamı değil mi :) hehe
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Ayça,

    iyiki uğradın sağolasın gerçek duygularıma tercüman oldun.

    Şaka maka ben bu kasnak olayına çok taktım... bizimde elimiz armut toplamıyo yani. Gerçi 4 çocuk doğuramam ama :(

    Kal sağlıcakla, selamlar.

    YanıtlaSil