22 Şubat 2009 Pazar

Kırmızı Polar Battaniyenin Altında Yazılanlar

Burcu'yu bugün Edirne'ye yolcu ettik. Arabası kalkalı yarım saat oldu. Tatil dönüşleri ne kadar zor oluyordur kim bilir. Ders notları açıklandı. Notları iyi 3 dersten kırığı varmış ama onlar mühim değilmiş. İyi canım olacak o kadar. Ben şahsen kardeşimle gurur duyuyorum. Kendi ayakları üzerinde durabilen sağlam karakterli hassas duyarlı bir çocuktur. Cebine koyulan harçlığı bile utanarak almak istemeyen bir kardeştir. Gelecek dönemin daha başarılı ve güzel geçeceğini düşünüyorum.

Bense kırmızı battaniyenin altında bu satırları yazıyor, pazar akşamının kasvetini dağıtmaya çalışıyorum. Memo yarın seyahata çıkacak bir hafta yok. Bu hafta annemle Banu bende kalacak. Banu'da zaten şu an nişanlısıyla İstanbul'da ki nikah salonlarını gezmekte. Mart ayında tarih almak üzere hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyorlar. Haziran için gün almak istiyorlar bakalım, kısmet olursa.

İçim çok sıkıntılı. Hiç ummadığım anda ummadığım birinden haberler aldım. Kendimi teskin etmeye çalışıyorum. Memo'ya sinirli ve üzgün olduğumu ve bunu engelleyemediğimi söyledim ama beni anladığını hiç sanmıyorum. Artık bu konuda üzülmemek gerekiyormuş sanki neye ne kadar üzülmemiz gerektiğini belirleyen bir kural varmış gibi. İnsanların sırtımı sıvazlayıp hadi ama kendine gel demesine sinir oluyorum. Her insanın olaylara karşı tepkisi farklı değil midir? Beni hasta edende üzüntümü asla gün yüzüne çıkartamamam oldu zaten. Annem üzülmesin kardeşlerime karşı güçlü durmalıyım, eşimi boş yere üzmeyeyim diyerek hep kendi hislerimi görmezden geldim. Artık üzüntüm içimde bastırılamaz hale geldiğinde herkesin bana artık aş bu mevzuyu bakışı atmasından nefret ediyorum. Herkesin yaralarını sarıp onarırken kimse benim ne kadar kanadığımı gördümü?. Şimdi onların yaraları iyileşti ve herkes bir yola doğru açılmışken ben ancak durup kendimi sorgulayabiliyorum ve bu insanlara tuhaf geliyor anlaşılan.

Bazen hayatta bencil olmak gerek diyorum. Kimse için kendini feda etmemelisin. İnsanın şu hayatta kendinden başka dostu yokmuş ben bunu çok iyi öğrendim. Sen ne kadar iyiysen insanlarda sana o kadar iyi. Kimse kendi ailen ve eşin bile hiç bir şey beklemeden senin için çabalamıyor.

Kendimden başka hiç bir kişiye inancım kalmadı zaten. Bununla yüzleşmek bazen sarsıcı oluyor olan o işte.

5 yorum:

  1. Evet bazen bencil hatta acimasiz olmak gerekiyor. Ama yinede bu hayat baskalariyla yasaniyor hatta cekiliyor, o yüzden deger verdigimiz insanlara güvenmek zorundayiz bence. Yoksa hicbirseyin anlami kalmaz ki...

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar ekmek o kadar köfte dünyasındayız malesef.Yada sev beni seveyim seni...

    YanıtlaSil
  3. Valla okurken birden korktum desem yalan olmaz:)Candan'ın bir şarkı sözünde "Kendine kalıyor insan eninde sonunda" diyor.Hakikaten gerçek budur arkadaşım.

    Bu arada Salacak nikah dairesi güzeldir,tavsiye derim:)Evet dedikten sonra çıkıpta kız kulesini görünce "Ne yaptım ben?" diyerek erkenden geliyor insanın aklı başına:)

    YanıtlaSil
  4. Benim kızımda İzmir de okudu. Her yolcu edişte içim bi tuhaf olurdu, ama bitirdi geldi ve dört yıl oldu. Kardeşinizinde çabucak ve başarıyla geçsin okul yılları. Nikah dairesi eğer kalabalık bir aileyseniz Kadıköy , park sorunuda yoktur. Ama manzara derseniz elbetteki Üsküdar - salacak. Sevgiler size

    YanıtlaSil
  5. Defnenin annesi, çok haklısın bazen kısa devre yapıyorum işte :)

    Ebru'cum düşene bir tekme resmen hemde evvela akrabalarındır bunu yapan. Birinin yuvasımı dağılmış, çocuğun karnesimi kötüymüş gözlerde gizli bir pırıltı. Gördüm çünkü bu insanları hayatımda şaşırmıyorum.


    Serap, niye korktun aşkolsun. Banu'ya söyledim oraya bakacaklarmış, sağol :)


    Sevgili lalenin bahçesi, uğurlamak buruk oluyor ama geleceği için sonuçta. İnşallah uzamaz okulu :) hemen birsin 4 sene.

    Sizin notunuzuda Banu'ya söyledim. Geziyorlar bakalım ama bu gidişle açıkta kalabilirler. Çabuk davranmak lazım istedikleri zamana tarih alamayabilirler.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil