6 Ağustos 2008 Çarşamba

Gidişat

Bu aralar Rumeli Caddesi’ndeki La Vita’ya takmış durumdayım. Özellikle sıcak soğuk sandviçleri ve enfes dondurmasına bayılıyorum. Öğle yemeği sonrası oradan ayrılırken kendimi kırmızı başlıklı kızın babaannesini yemiş kurt gibi hissediyorum. Kilo durumları da sallantıda her an 36’dan 38’e hızlı bir kayış olabilir. Asıl vahim olan belimin halen 34 olması. Üstü kaval altı şişhane durumları.

Dün akşam kız kardeşler ben ve Memo Mumya 3’e gittik. Benim biraz kalbim kırıldı çünkü filmden umduğumu bulamadım. Bir serinin devamını beklerken bam başka bir film izleyip çıktık gibi. Fazla kofti. Ben ki, Mumya 1ve 2’yi evire çevire izleyip hatmetmiş azılı bir fanım. Beni kesmedi kısacası. Fantastik filmlere olan aşkımız had safhada şimdi bir heves Hellboy II’yi bekliyoruz bakalım.

İşlerin yoğunluğu en üst düzeyde. Geçtiğimiz cumartesi akşam 19:00’da işten çıktım ve parmağımı oynatacak halim yoktu. Memo arkadaşlarıyla dışarı çıktı, bende meyve tabağını kucağıma yerleştirip internetteki sinema sitelerinden birine daldım. İki romantik komedi izledim. Pazar’da Memo’yla beraber bira, fıstık, Miller eşliğinde iki fantastik film izledik. Her zamanki gibi akşam olduğunda, pazar günleri ikiye çıksın diye isyan ederek uyumaya gitmiştik. Bakalım bu hafta sonu nasıl olacak?

Vitrinlerde yaz sonu indirimleri başladı. Çok güzel ayakkabılar görüyorum ve ayyy! diyerek yanlarından geçip gidiyorum usulca. Topuklu ayakkabı giyememe gibi bir mazeretim var benim. Çok beğeniyorum ama giyemiyorum. Şeytana uyup alırsam da uslu uslu kutusunda bekliyor. Hayatım spor ayakkabı ve bot üzerine kurulu.

Bu hafta okunan kitap John LLOYD – John MITCHINSON / Cahillikler Kitabı

Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış diyorlar. Oldukça keyifli ve öğretici bir kitap tavsiye ederim.

Ayrıca hamilelikle alakam olmamasına ve en az bir yıl daha düşünmediğimi bilmeme rağmen, neden ısrarla aylık hamilelik ve anne çocuk dergilerini aldığımı biri açıklayabilir mi acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder