11 Ağustos 2008 Pazartesi

İyiki doğdun Memo

Hayatta zeytin kadar lezzetli bir yiyecek maddesi daha olmadığını düşünüyorum. Yanında bir dilimde bayat ekmek varsa dünyanın en şahane yemeğini yiyorsunuzdur emin olun üzerine bir bardak da su vallahi ziyafet.

Bazı bazı tansiyonunuz düşüyor midenizde bir şeyler kabul etmiyorsa benim kurtarıcım tuzlu siyah zeytinler oluyor. Bugün ofiste tansiyonum düşünce bende patronun odasındaki üçlü koltuğa attım kendimi. Tansiyonumu ölçtüler düşükmüş. Patron hamile misin? diye takıldı. Ben dönen başımı sabit tutmaya çalışırken, millete eğlence çıktı. Klasik tuzlu ayran içirme gayretleri sonrasında muhterem eşim, beyaz atlı bir prens gibi çıkarak beni eve bıraktı.

Evdeyim yani mecburen. Bende ekmek kızarttım zeytinle katık ettim biraz kendime geldim. Çayımı içerken Cnbc-e’de Finans Cafe’nin konuğu Şevval Sam Tekin’di. Onların sohbetini dinledim iyi geldi.

Hafta sonum çok güzeldi.

Cumartesi temizlik, çamaşır, ütü ve yemek yaparak geçti. Pazar sabahı Çengelköy’e kahvaltıya gittik. Gittiğimiz mekanda çok fazla gürültü vardı. Koşturan ve bağıran çocuklar vardı bolca. Ebeveynleri açık büfede takılırken pek çocuklarını umursar gibi değillerdi. Yada baş başa gelmiş çocuksuz çiftlere gıcıklık olsun diye, “bir dur evladım sus iki dakika” demediler. “Bizim çocuğumuz böyle olmasın lütfen” diyerek kaçtık. Ev kuşuyuz biz bir kez daha teyit ettik. Sonra anneme geçtik biraz orada takıldık ve 17:10 seansına yetişmek için Profilo’ya ışınlandık. Ziyaretçiler diye bir film var vizyonda duymuşsunuzdur. Bu filme gittik ama ben sıkıldım, önümüzde oturan yaşlı çiftin erkek olanı pek bir mızırdandı sıkıldım diye ve karısından epey bir azar işitti. Ben adama hak verdim valla. Durumun iyi tarafı, Profilo’da biletler indirimli. Pazartesi Perşembe 6 YTL, hafta sonu 8 YTL. Sinemadan çıkınca Pizzacıda mola verdik. Yemekten sonra Tansaş’a da bir miktar para bırakarak mutlu mesut evimize döndük.

Akşam Memo’nun doğum günü münasebetiyle, Tekel votka ve limonata eşliğinde parti yaptık. Tekel’i kutluyorum. Votka limonu yeni keşfeden biri olarak (tabi az votka bol limonata daha bir şahane) ben Tekel’in votkasını beğendim. İçince bol bol çenem düştü tabi!! Pazartesi akşamı çalışacağından Memo’nun hediyesini erken verdim, beğendi. Sıra onda, 2 eylüle pek zaman kalmadı sanki. İşte öyle bir geceydi. Benimle evli olarak geçirdiği ikinci doğum günüydü. Üçüncüde ne olacak bakalım.

Sabah saat çalınca aklımdan bugün Pazar kalkmama gerek yok diye geçti ama anında beynim devreye girdi “Şştt! Alo, kalk kalk bugün pazartesi” diye dürtükleyince kös kös kalktım. Sabahtan belliydi benim hastalığım zaten. Düş kırıklığı, kalp çarpıntısı ve tansiyon düşüklüğü yapıyor bende.

Neyse, benim biraz uzanmaya ihtiyacım var. Dinlensem iyi olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder